Her şey düşünmekle başlar.
Bir kişi düşünür, düşüncelerini paylaşır, düşünceler yayılır. Aynı frekansın insanları bir araya gelir.
İşte geldik gidiyoruz misali, giderek kattığımız değerler, bıraktığımız izler, hayata, insana, doğaya, yaşama, geleceğe, umuda kapı açacaksa ne güzel.
Ve bıraktığımız izleri kattığımız değerleri paylaşmak ise çok ayrı bir heyecan. Hayata değer katan ve iz bırakan güzel insanlarla bir araya gelmeye çalışıyoruz.
Bazı insanlar vardır, geldikleri yeri sadece adımlarıyla değil, ruhlarıyla da aydınlatırlar. Onlar, dokundukları her şeye anlam katar, çevrelerindekilere umut verir ve dünyaya kalıcı izler bırakırlar. Kimi bir sanat eseriyle, kimi bir bilim keşfiyle, kimi de sadece bir insana dokunarak… Ama hepsinin ortak noktası, hayata değer katmalarıdır.
Bu dünyada var olmak ile iz bırakmak arasında büyük bir fark var. Birçok insan doğar, yaşar ve ölür. Ama bazıları, geride unutulmaz eserler, ilham veren hikâyeler ve yaşamı güzelleştiren dokunuşlar bırakır. Örneğin, bir öğretmen düşünelim… Sınıfına girdiğinde sadece ders anlatmakla kalmaz, öğrencilerine hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir kapı açar. Onları birer birey olarak önemser, destekler ve cesaretlendirir. Yıllar sonra öğrencileri hayatın farklı noktalarında başarıya ulaştığında, onların kalbinde hep o öğretmenin izi kalacaktır.
Bir sanatçı düşünelim… Fırçasını tuvale her dokundurduğunda, yalnızca renkleri değil, duygularını da aktarır. Onun eserlerine bakan biri, belki hayatında ilk kez kendini gerçekten anlayabildiğini hisseder. Ya da bir doktor… Uykusuz geceler geçirerek, hayat kurtarmaya adadığı meslek hayatında, binlerce insana umut olur.
İz bırakmak için büyük işler yapmak gerekmiyor. Bazen bir sokak hayvanına su vermek, yaşlı birinin elinden tutmak, umutsuz birine gülümsemek bile dünyayı değiştirmeye yeter. Çünkü her küçük iyilik, bir başka iyiliği doğurur. Bir kelebek etkisi gibi, yayılır ve başkalarının hayatlarını da güzelleştirir.
Bugün, hayatımızı düşündüğümüzde, bize ilham veren kimler var? Hangi öğretmen, hangi dost, hangi sanatçı, hangi yazar, hangi bilim insanı bizi şekillendirdi? Ve biz, kimlerin hayatına nasıl bir iz bırakıyoruz? Belki de önemli olan, ardımızda büyük başarılar bırakmak değil, başkalarının kalbine dokunabilmektir. Çünkü gerçek iz, taşlarda değil, insanların ruhlarında kalandır.
Şimdi kendimize şu soruyu sormalıyız: Hayata nasıl bir değer katıyoruz? Ve geride nasıl bir iz bırakacağız? Paylaşmak isterseniz yazın lütfen.