Ben Dr. Rifat Patır’ın çok meslek anıları vardır düşüncesi ile ısrarları sonunda anılarını anlattırarak, ona, “Bir Güzel İnsan Yaşayan Efsane Dr. Rifat Patır” isimli, büyük boy, resimli, kuşe kağıt baskılı, hacimli bir kitap yaptım. Çocukluk dönemlerindeki Çorum’u sordum. Anlattıklarını “Çocukluğumdaki Çorum” başlığı altında (... Yaşayan Efsane ...) kitabıma aldım. Şimdi bir de kırklı yılların Çorum’unu Dr. Rifat Patır’ın anlattıklarından dinleyelim:

“Zannederim dört yaşlarındaydım” diye başladığı o yılların Çorum’unu anlatmaya şöyle devam etti:

“Evimiz, o yılların meşhur öğretmenlerinden Damat Şükrü namıyla anılan Beden eğitimi öğretmeninin evinin yanındaydı.

Babam saat kulesi karşısındaki parkın olduğu yerde, diğer iş yerleri yanında bulunan kahveyi çalıştırıyordu. Şehrin halkı, sayılı varlıklı ailelerinin olmasının yanında genelde fakirdi. Birçok yaşlı kimse kahveye gittiklerinde demli çay yerine bir bardak şerbet isterdi. Fiyatı demli çaydan ucuzdu şerbetin. Babamın kahvesi şerbet isteyenlere göre daha modern idi. Bakımlı, tertipli düzenli bir kahveydi. Çorum’da bulunan iki doktor, daire müdürleri, memurlar, öğretmenler gelirdi kahvemize.

Önü çiçeklerle donatılmıştı. Bakımlı küçük ağaçlarla önü doluydu. Hiçbir kahvede olmayan, o zamanın en sükseli yeniliği büyük gramofon yalnız bizim kahvede vardı. Hayal meyal hatırlıyorum. Hafız Burhan’ın, Hafız Yaşar’ın, Safiye Ayla’nın... şarkıları; Münir Nurettin’in saz eserleri, oyun havaları taş plakta çalınırdı.

Doktor olarak da bir tek Dr. Pertev Kalelioğlu’nun adı geçerdi. Annem anlatmıştı: ‘Sen hastalanmıştın. Ateşin, öksürüğün vardı. Öleceksin diye çok korktuk. Dr. Pertev Bey bir ilaç verdi, iki günde iyileşme emareleri gösterdin. Dr. Pertev Bey senin hayatını kurtardı.’

Ben yedi yaşında iken şimdiki İmam Hatip Lisesi yanında Battalların Ömer Paşa’nın evinin karşısına taşınmıştık. Albayrak İlkokulu’na gidiyordum. Albayrak İlkokulu’nun caddeden girişinin sağ taraında küçük ikinci bina daha vardı. Burası öğretmenlerin bulunduğu yerdi. Geniş bahçesinin sonunda köşeli, küçük bina kuşların barındırıldığı  bina idi. Okul bahçesinin arkasından itibaren hiçbir bina yoktu. Taa Büyük Parka kadar (Yunus Emre Parkı) boş ve tarla idi.

BG070423

(SÜRECEK)