Babası Çorum’un Çıkrık Köyü’nden Topal Müftü Bekir Efendi’nin oğlu olan Ahmet Ali Hoca’dır Ömer Faruk Rona’nın. Anlatır:

(...) “Babam Ahmet Ali Hoca’yı Padişah göndermiş Kaşgar’a İstanbul’dan. Kaşgar’da medrese hocalığı, din hocalığı yapmış babam. Gidişim-dönüşüm 40 yıl sürdü derdi rahmetli.”

(...) “Annem, baban bizi yollara düşürdüğünde sen dört yaşındaydın” derdi.

(...) “Zaman ileri emrini almış ordu misali, durmadan geçiyordu. İkinci,. Üçüncü çocuklar da katıldı aileye. Ahmet Ali Hoca’nın yüreğinde bir başka yangın İstanbul’dan geen haberlerle, Kaşgar’ın yangınından daha baskın. Balkan bozgununn ardından, Çanakkale’nin ciğerler yakan destanı. Osmanlı’nın Cihan Harbi belasından yenik çıkışı, tükeniş haberleri. Her gece gördüğü rüyasında Çıkrık Köyü, ana baba ata ocağı memleket, özünden, gözünden çok sevdiği memleket. Elli yıla yakın biriken hasret. Durma diyordu bir ses... Durma...3

(...) “Bundan tam 77 yıl öncesi. Doğudan Kaşgar’dan başlayan ve batıda Çorum’da Çıkrık Köyü’nde noktalanacak olan bir gö. Kah bulunan bir atlı araba, kah kiralanan, kah yalnız yürünen yollar, kah yollarda hanlarda ortaya çıkan tanışıklıklarla sürdürülen yolculuk...”

Bir hazin hikayedir Çıkrıklı Ömer Faruk Rona’nın anlattıkları. İçiniz burkularak okuyacaksınız. Ve aynı zamanda Türkistan ve Kaşgar tarihini de okuyacaksınız bu yazı dizisinin yanında.

*

Samim arkadaş gruplarında, özellikle yaşıtlarımızla, mahalle, iş, okul arkadaşları veya yaşamı birlikte yaşamış kişilerle bir araya gelindiği zaman çeşitli şakalar yapılır aralarında. Gülüp geçilir. Hele bir de aranızda nüktedan birkaç kişi varsa, bu şakalaşmalar bir şamataya dönüşür. Kızılmaz bu şakalara, hoş karşılanır. Bilinir ki bu söz ve davranışlar bir samimiyetin, bir art niyetsizliğin ürünüdür. Bir espridir.  Öyle de olsa nükte, bir ince anlamlı, düşündürücüdür nihayetinde.

Çevremizde nüktedan kişler çoktur. Hatta nüktesi ile meşhurlar vardır. Nükteleri ile anılır bu kişiler, namlıdır...

Abdulkadir Ozulu Çorum’un nüktedan kişilerinden dinlediklerini “Nükteler” başlığı altında toplamıştır. Öyle tahmin ettiğiniz gibi bir kaç nükte değildir bu toplananlar. Tam 64 sayfadır. Basılıp kitap haline getirilse 130 sayfalık bir kitap yapmış olursunuz.

Evet dostlar, Çorum’un nüktedan kişilerinin nüktelerini ben buraya yazarak paylaşamayacağım sizlerle. Sayfalar dolusu çünkü. Ancak duyurmak istedim. Okuyunca çoklarını sizler de biliyorsunuzdur isim isim. Arzu edenler Abdulkadir Ozulu hocadan isteyip okuyabilirler. Ben ancak özverili ve zaman isteyen bu çalışmasından dolayı canıgönülden kutluyorum kendisini.

*

Abdulkadir Ozulu’nun çok zaman isteyen, yorcu araştırmasının birisi de “Milli Mücadele Yıllarında Çorum Gazetesi’ned Yayınlanan Makaleler ve Şiirler” kitabıdır.

O yılların eski yazı ile yazılan gazetelerini tarayarak büyesindeki makaleleri ve şiirleri günümüz Türkçesine çevirmek kolay bir iş olmasa gerek. Çünkü 172 sayfadır. 2006 yılı Lider Matbaacılık tarafından basılmıştır.

Makaleler, İstiklal Savaşı yıllarında Çorum’da yapılan toplantı ve kutlamalar, şiirler olmak üzere 3 başlıkta toplanmıştır.

(SÜRECEK)