İsrail bugün erken saatlerde Lübnan’da kara harekâtına başladı. Aynı zamanda Gazze’ye saldırılarını da yoğunlaştırdı. Bununla da yetinmedi Yemen’de Husi mevzilerini ve Suriye başkenti Şam’ı da hedef aldı, Şam civarındaki yerleşim alanlarını bombalamaya başladı. İşi daha da ileri götürerek İran’a saldırı sinyalleri verdi, İran halkını özgürleştireceği açıklaması geldi.
Özgürleştirdikleri (!) ülkeleri gördük, paramparça. Yalnızca Irak'ta 1.6 milyon insan öldürdü Amerikan caniler, bu nedense soykırım sayılmıyor.
Bütün bu gelişmeler aynı gün ve eşzamanlı olarak başladı. İsrail saldırılarına paralel olarak ABD hem askeri malzeme hem de asker gönderme kararı aldı, gemiler yolda. Savaş uçaklarını da bölgeye yönlendirdi.
Bu arada Suudi veliaht prensi Selman düşüncesini itiraf etti. "Filistin meselesi kişisel olarak umurumda değil. Kendi ülkemi düşünüyorum." Bu Amerikan işbirlikçisi ülkelerde bir Filistin duyarlılığı ve iddia edilen ‘Arap Kardeşliği’ olmadığını görüyoruz.
Şimdilik Filistin soykırımını durduracak bir güç görülmüyor.
Bu kadar büyük çaplı bir harekâta başlaması saldırının çapının büyüklüğü konusunda bize fikir vermeli.
Emperyalist devletlerin özellikle Amerikan emperyalizminin büyük desteğinde, belli ölçüde bizzat kendileri de işin içinde olarak, BÜYÜK İSRAİL kuruluyor. Bunun başka bir anlamı olamaz!
Ufak tefek direniş örgütlerinin bu saldırılara karşılık vermesi ve durdurması olanaksızdır.
Bütün bölge ateş altında ve dünyada halklar bu çaplı büyük savaşı protesto ediyor. Ancak Nazi saldırganlığını önleyecek bir güç görünmüyor. Beklenen İsrail işçi sınıfı ve dünya emekçileri de etkili bir girişimde bulunamıyor.
Ne yazık ki İsrail Gazze’de soykırımı sürdürüyor, toprak ve etki alanı kazanmaya devam ediyor.
Zamanında bölgede 22 ülkenin sınırlarının değişeceğini açıklayan GOP projesi açık açık uygulamaya kondu.
Ateş yayılıyor.
Durum çok tehlikeli.