Bugünlerin konusu…
Üniversiteler açılmak üzere. Öğrencilerin yurt sorunu var. Kiralık ev sorunu var. Yüksek kira sorunu var.
İşte bu nedenlerle Libya lideri Kaddafi’yi bir hatırlayalım dedim.
Ve de Kaddafi neler yapmış bir görelim dedim.
***
İşte işgalcilerin ve Arap devletlerinin zalim dediği Kaddafi’nin, onlara göre zulüm(!) denilen 42 yıllık listesi: -Öğrencilere yaptıkları öğrenime göre ortalama ücret verilirdi.
-Öğrencilere ücretsiz barınacak yer verilirdi.
-Yurt dışında öğrenim yapanlara karşılıksız 1650 Euro harçlık, barınma ve araç yardımı yapılırdı.
-Tüm üniversite mezunları iş bulana kadar maaşa bağlanırdı.
-Eğitim hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdi.
-Sağlık hizmetleri tüm yurttaşlara bedelsizdi.
-Nüfusun % 25'i yükseköğrenim görmüştü.
Devam…
-Libya yurttaşlarına kredi, sıfır faizle verilirdi.
-İşsizlere iş bulana kadar tam ücret verilirdi. -Evlenen çiftlere bedelsiz konut verilirdi. ***
Ve devam…
-Evlerde kullanılan elektrik bedava idi. -Su bedava idi. -Doğalgaz bedava idi. -Tüm hastalara ilaç bedava idi.
Ve de devam… -Libya vatandaşları hiçbir şekilde vergi ödemiyordu.
-İstisnasız her aileye aylık 300 Euro para veriliyordu. -Petrol gelirlerinin % 90'ı Libya halkı için kullanılıyordu.
-Ülkede otomobiller fabrika maliyetine satılıyordu.
-Libya'nın kimseye bir kuruş kredi borcu yoktu.
-IMF ve Dünya Bankası kredisi kullanılmamıştı.
Ve de işgalcilerin bombalarına kadar evsiz-barksız ya da dilenci yoktu.
***
Evet, demokratik bir ülke değildi Libya. Ve demokratik olmayan bir ülkenin demokratik olmayan bir lideriydi Kaddafi.
Ama koyu bir Arap milliyetçisiydi. Batı’nın emperyal güçlerine dik durmuştu. Ve de bedelini canıyla ödemişti.
Peki, demokratik olmayan bir ülkenin demokratik olmayan lideri Kaddafi, Türkiye için ne yapmıştı?
Kıbrıs Barış Harekâtı (1974) günlerinde Türkiye'ye askeri yardım yapmıştı. Hem de karşılıksız olarak...
Yine Kıbrıs Barış Harekâtı döneminde, Türkiye'ye önemli ölçüde petrol vermişti. Hem de Amerikan ambargosunu hiçe sayarak...
***
Ama Arap dünyasını yeniden dizayn etmek isteyen emperyal güç Libya’yı da gündemine almıştı.
Çünkü Arap toplumunda canlılığını koruyan Libya’daki milliyetçi damar, öncelikle imha edilmeliydi.
İşte böyle bir ülke, “demokrasi ve barış” getirmek (!) gerekçesiyle Fransız, ABD, Kanada ve İngiliz uçaklarıyla havadan, savaş gemileriyle denizden bombalandı, ülke bir enkaza dönüştürüldü.
Ve de Kaddafi 20 Ekim 2011 günü, içi kin ve nefretle doldurulmuş, silahlandırılıp kışkırtılmış bir kalabalık tarafından linç edilerek öldürüldü.
Ardından Libya petrollerine el konuldu.
Ve ülke bir iç savaşa, büyük çatışmalara hapsedildi.