Bir toplum için önemli değerler olan saygı, sevgi, dürüstlük, empati, hakkaniyet, dostluk, arkadaşlık, güvenirlik, ahlak, gelenekler ve görenekler gibi değerler toplumu millet yapan temel toplumsal değerlerdir. Son yıllarda maalesef bu değerler giderek önemini kaybetmekte, bu da toplumun çürümesine sebep olmakta.

Toplumda yaşanan tartışmalar, kavgalar, cinayetler, özellikle giderek artan kadın cinayetleri ve çocuk tecavüzleri yaşanan ahlâki çöküntünün ve sosyal çürümenin sonucudur.

Toplumdaki bireysel silahlanma, şiddet, bencillik, nemelazımcılık, hakka, hukuka saygı göstermeme ve davranış bozuklukları sosyal çürümenin önemli belirtileridir.

Büyüklere hürmet ve saygı gösterme gibi hasletlerimizi de maalesef kaybetmekteyiz. Bunun en çarpıcı örneğini toplu taşıma araçlarında yaşıyoruz. Yaşlı insanlar ayakta yolculuk yaparken, oturan gençlerin yaşlılara yer vermemeleri herhalde yeni Türkiye'nin gelenek ve görenekleri olsa gerek! Sokakta bazı gençlerin biz yaşlılara kaba ve saygısız bir şekilde "dayı" diye hitap etmelerine bir eğitimci olarak şahsen üzülmekteyim. Bizim amca veya amcabey gibi daha nazik ve kibarca yapılacak hitaplarımız da var. Bunları neden kullanmazlar, merak ediyorum doğrusu.

Saygı, sevgi, empati ve dürüstlük gibi değerlerin önce ailede, devamında da okulda öğretildiğini zannediyorum. Ayrıca aileler ve öğretmenler davranışları ile iyi örnek olarak, çocukların bu değerleri içselleştirmelerini sağlamalıdırlar. Toplumdaki çürümeyi ancak iyi bir eğitimle önleyebiliriz. Eğitimdeki bozulma acaba toplumdaki bozulmanın sebebi olabilir mi? Bunu hiç düşündük mü? Bunu düşünsek iyi olur. Çünkü sosyal çürümenin nedenleri başta eğitim sisteminin yetersiz olması, adaletsizlik, işsizlik, yolsuzluk, yoksulluk, gelir dağılımındaki adaletsizlik, ayrımcılık, kutuplaşma, şiddet, dış göç ve yalan yazan medya gibi etkenlerdir.

Sosyal çürümenin bir toplum için büyük bir tehlike olduğunu fark edip, toplumsal değerlerimize sahip çıkarak hakkı, hukuku ve adaleti gözeterek içerde birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi sağlamalıyız.