Adı var sanı yok Arap Birliği hiçbir zaman Filistin’in yanında olmamıştır. Olmamıştır çünkü totaliter Arap rejimleri bağımsız Filistin kurulursa kendi halkları karşısında zor duruma düşecek, halklarının bağımsızlık talepleri gündeme gelecektir. Filistin’in bağımsızlığı tüm Arap ülkelerinde bağımsızlıkçı hareketleri ateşleyecek, bağnaz Arap rejimleri yıkılacaktır. Hiçbir Arap rejimi buna göz yummaz, Filistin’in, İsrail’in geri kalmış bölgesi olarak kalması daha çok işlerine gelir. Son birkaç yıl içinde gelişen İsrail’le doğrudan görüşmeler bunun açık ifadesidir. Ayrıca ABD de bunu arzuluyor ve her fırsatta dile getiriyor.
İşbirlikçi Arap rejimleri İsrail’in bu saldırısını hafif kınamalarla geçiştirecekler, ciddi bir karşı duruş sergilemeyeceklerdir. Bizdeki iktidar da Mavi Marmara örneğinde olduğu gibi birkaç eften-püften açıklamayla Siyonist saldırıyı geçiştirecektir, hiç kuşku duyulmasın. Gerçekten Filistin halkının yanında olacaksak ticari alıverişler derhal kesilmeli, İsrail vatandaşlarına satılan Iğdır ovası kamulaştırılmalı, Siyonistlerin ekmeğine yağ sürecek ilişkiler terk edilmeli, bizden çok İsrail’in güvenliği için var olduğuna inandığım üsler kapatılmalı, ülkedeki ABD varlıklarına meclis kararıyla son verilmelidir. Böylesi bir tutum hem ülkemiz hem de bölgemiz için kalıcı çözüm getirir. Neler yapılacağı önümüzdeki birkaç gün içinde belli olur.
Siyonist saldırılara karşı çıkarken şeriatçı Hamas yönetiminin de İsrail’li sivillere karşı yürüttüğü can alan saldırılar desteklenemez. İnsan haklarına yönelik her davranış kınanmalıdır. Hamas silahlı güçlerinin ele geçirdiği bir Alman turisti öldürüp bir araç üstünde yarı çıplak halde teşhir etmesi en ağır insanlık suçlarından biridir. Netanyahu kara harekatına başlayacağını duyurdu. Bu harekat Filistinlilerin imha edilmesi anlamına gelir. Lübnan’da insan kasabı Ariel Şaron’un ordusuyla birlikte bir gecede 2000 Filistinliyi, çocuklar dahil, öldürdükleri gibi.
Son saldırıda Amerikan emperyalizmi ve peşine takılan AB Siyonist İsrail’i desteklediğini açıkladı. İki uçak gemisini de Gazze açıklarına gönderdi. Bu çok tehlikeli gelişme BM tarafından önlenemezse sorun bölgeyi de aşabilir ve yeni bir küresel çatışmaya dönüşebilir. Biz savaş karşıtları olarak tüm gücümüzle sivil katliamlara ve yayılma eğilimi yüksek savaş durumuna şiddetle karşı çıkmalıyız.
Filistin bir bütün olarak güçlendiği, FKÖ ve diğer Filistin direniş örgütleri birlik oluşturup Siyonist saldırılara kararlı bir biçimde karşı koyabildiği ölçüde bağımsızlığa yaklaşacaktır.
BURNUMUZUN DİBİNDE
NAZİ zulmünden kurtulanların çocukları bir halka Nazileri aratmayan saldırlar uyguluyor. Katliam, kırım, yıkım başladı.
Emperyalizmin Ortadoğu jandarması İsrail saldırıya geçti. Gazze'yi içinde yaşayan Filistinlilerle birlikte yıkıyor, imha ediyor, dünya izliyor.
Uygar (!) emperyalist Batılıların göz yummasını, Rusya'nın başının Ukrayna ile meşgul olmasını fırsat bilen cani Natenyahu iktidarı Filistin'de taş üstünde taş bırakmamaya yemin etmiş gibi saldırıyor.
Bizdeki nutuk atmaktan başka bir şey yapmayan sözde Filistin dostları da yalnızca izliyor!
Bu topyekûn bir savaş ilanıdır. Umarım ülkemiz dahil tüm bölgeyi kapsayacak oranda gelişmez. Aksi tüm dünya için bir felakete dönüşebilir.
Bölge halklarına huzur, emperyalist güçler kendi sınırlarına çekilmediği sürece gelmeyecektir. Bölge halkları topyekûn bu güce karşı koymazsa rahatsızlık sürecektir.
Savaşı kim başlatmış olursa olsun, bölge sınırlarını aşmadan yıkım derhal durdurulmalıdır. BM ve 3. dünya ülkeleri durumun ciddiyetini görmeli ve derhal ateşkes başlatılmalıdır.