AKP hükümete geldiği günden bu yana, yani tamı tamına 22 yıldır “vahşi kapitalist” ekonomik sistemi kararlılıkla uyguluyor.
İnsanileşmemiş, yontulmamış, kendini geliştirmemekte ısrarlı bu sistem, tüm değerleri adeta, serbest pazarda öğütür durur…
Süpürür gider.
İnsanı adeta çıplak değil, çırılçıplak bırakır.
Özeti, insanoğlunu iyice sömürür ve üryan bırakır.
İnsafsız, acımasız, bir uygulamadır.
Toplumlar, halklar, bireyler finans kapitalin elinde oyuncağa dönüşmek zorundadırlar adeta.
Halklar için, finans sisteminin acımasızca uygulaması olan “rant anaforu” devrededir ve vatandaşlar uzun süre dumura uğratılırlar…
Halk, yani vatandaş ve aileler, bu acımasız saldırganlığı-vicdansızlığı göğüsleyebilir mi?
Kent, kasaba, köy, mahalle ve sokak kültürü adeta havaya uçurulmuş durumdadır..
Tablo ortada ve zifiri karanlık basmıştır ortamı.
Misal: Binbir zahmetle edinilen bir ev-mesken düşünün.
Sistem zaten halkı değil, kendisini korumak için edinilen tek bir mesken dahi olsa, uydurduğu vergilerle 40-50 yıl içinde meskenini geri almaktadır.
Oysa bir daire için aile en az 20 yıl borçlandırılmakta…
Bu ailenin edindiği konut yaklaşık 40 yıl sonra elinden çıkıp devletin olmaktadır.
Çünkü devlet, ya kira geliri, artı emlak vergisi ile yarım asır sonra bu meskeni adeta devletleştirmekte…
Sistem “sistemsizlik” adını hak etse de, devletin buna “adaletli sistem” demesini anlamak zordur.
Nedeni, halkı korumakla sorumlu devlet “Bana ne arkadaş, sistemi uygulamak ve korumak zorundayım” demekte ısrar etmekte, sorumluluktan kaçmaktadır.
“Vahşi kapitalist” sistemin değiştirilmesi, yıkılması, ortadan kaldırılıp halkçı bir yeni sistemin hayata geçirilmesi ne yazık ki bugün için, hatta yakın gelecek için mümkün görünmemektedir.
Çünkü sistem, insanı insan gibi görmemekte ısrarlıdır.
Sistem uygulamasında adalet yoktur. Hak-hukuk yoktur.
Sistem ve onu uygulayanlar için aile, fertler, çocuklar, toplum ve haklar hiçbir şey ifade etmemekte…
Özeti “Kapkaç” düzeni, halkın çoğunluğunu görmeme sistemidir.
Sistem, bir avuç kapkaççı, mafya ve 5’li çetelerin yararlanması için uygulanmaya devam edildiğinde….
Sonunda mahalle bakkalının kapısına dayanırsınız.
Kazara, fiş vermeyen bakkalın fişini çekmeye yeter gücünüz.
