SİYASİLERİMİZ BİLMİYOR MU? NİÇİN SUSUYOR?
Elinoğlu, sanki yüzde yüz haklıymış gibi yalanı yüksek sesle bağıra, bağıra ilan ediyor. Üstelik bağıranlar Ermeni bile değil. Bizim atalarımıza, ceddimize iğrenç bir iftira atıyorlar. Bizim siyasiler, üniversiteler, belediyeler, dernekler, sendikalar doğruyu ve haklılığı gür bir sesle dile getiremiyorlar. Hepsi susuyor. Sustuğumuz için tüm dünya bizi suçluyor.
Bu yazı bütün parti liderlerine, il başkanlarına, bakanlara, rektörlere, valilere, kaymakamlara, belediye başkanlarına, milletvekillerine, dernek ve sendika başkanlarına hitaptır.
Kesinlikle ve acilen DIŞ TÜRKLER BAKANLIĞI kurulmalı. Her ilde halka açık şubesi olmalı. Ermeni konusunda halkı bilgilendirmeli. Bu teşkilatın vazifesi, Ermeni konusunda çalışan dernekleri, yazan, çizen, düşünen insanları bir araya getirmeli. Tüm dünyaya kayda değer mesajlar verilmeli. Tek tek, fert olarak yapılan çalışmalar kendi çevremizde bile ses getirmiyor. Sayın yetkililer lütfen artık susmayın! Harekete geçin. Problem çok ciddi! Bir çok insan öldükten sonra köprü yapmanın faydası yok. Hiç zayiat vermeden zamanında köprüyü yapmak lâzım.
NEDİR BU ERMENİ MESELESİ?
BEŞ CÜMLE İLE ÖZET OLARAK ARZ EDELİM.
(1)- 24 Nisan nedir? Hiçbir şey değildir. 2000 yıldır hiç bir 24 Nisan’da bir tek Ermeni dahi ölmemiştir. Hiçbir mânâsı yoktur.
(2)- Ermeni-Türk ilişkisi BİN yıllık bir ilişkidir. 1915 yılı ve Tehcir Ermeni olaylarının binde biridir. İlk büyük isyan ve ihanet 195 sene önce 7 Temmuz 1828 de başladı. Osmanlı Rus Harbinde 90.000 Ermeni gönüllüsü, Müslim tebaayı öldürmek için Rus ordusuna katıldı.(*)
(3)- 1877-1922 yılları içinde (45 sene) Kafkasya’da ve Doğu Anadolu’da, Rusların işgali altındaki bölgede, 2.500.000 Türk insanını resmen etnik imha amacı ile öldürdüler. 2.500.000 Türk insanını da ölüm tehdidi ile topraklarından sürgün ettiler. (** )
(4)- Türk tarihinde hiçbir dönemde asla ve asla hiçbir kavme soykırım babında bir vukuat yoktur.
(5)- Soykırım yapan Ermenilerdir. Özür dilemesi gereken Ermenilerdir.(1)
---&--
İşte, yine bir “24 Nisan” daha geliyor. Türklerin paçası tutuştu. ABD başkanı YÜCELER YÜCESİ SAYIN VE MUHTEREM JOE BİDEN HAZRETLERİ
“BU-” 24 Nisan’da acaba ne diyecek! ...! ...?
Büyük felâket mi, soykırım mı? Aman Allah’ım nereye saklansak! Ya soykırım derse! ...! Eyvah ki ne eyvah!...,!
---&---
Ne yazık ki Vatan Partisi hariç, Türkiye Cumhuriyetinde iktidar veya muhalefet hiçbiri, elli yıldır “Neymiş şu Ermeni meselesi” diye merak etmedi. Öğrenmedi. Bilmiyorlar. Bilmeyince konuşamıyorlar. Elin oğlu sükût ikrardır diyerek daha çok çullanıyor üzerimize. Ne yazık ki tarihini bilmeyen liderler ülkesi olduk. Elli yıldır aynı terane, aynı sahne. Elli yıldır 50 kere 24 Nisan geldi. Aynı laflar, aynı suskunluk.
Hiçbir siyasi, 24 Nisan’ı bir kerecik olsun, bir ay evvel, bir hafta evvel, bir gün evvel hatırlamadı. İllâ ve illâ 24 Nisan gelecek (ki Türkiye’ye Amerika’dan 12 saat önce geliyor) İlla Amerikan başkanı tüm dünyaya Türkler katil diye ilan edecek ve bizimkiler duyacak! …!
Hiçbir siyasi liderimiz, hiçbir bakanımız (ki bilhassa Kültür Bakanımız), hiç bir Üniversite rektörümüz, hiçbir belediye başkanımız, hiçbir sendika başkanımız, hiçbir dernek başkanımız, ABD başkanı sekiz milyar (8.000.000.000) insana Türkleri katil diye reklam etmeden önce 24 Nisan’ı hatırlamıyorlar. Fakat Ermeni olmayanlar bile “1 Nisan günü 24 gün sonra TÜRKLER KINANACAK- TÜRKLER KATİL—TÜRKLER 1915 te SOYKIRIM YAPTI -” diye hatırlıyor ve mutlaka sesli olarak veya yazılı olarak ilan ediyor. Ya biz!
Bizimkiler elli yıldır, 24 Nisan’ı, 25 NİSANDA hatırlıyorlar.
Vallahi helâl olsun!
--&--
İki ay evvel yine Türkiye’de hiçbir Türk liderinin, Türk siyasetçisinin ve köşe yazarının, aklının ucundan bile geçmiyorken, Fransa Cumhurbaşkanı, Bay Makron, BİDEN efendi’yi kutlarken ne dedi hatırlayan var mı?
“Türkleri 1915 olayları için cezalandırma komitesi kuralım” dedi.
--&--
Bilmeyenlere hatırlatayım (!). Bay Makron Ermeni değil. Ermenistan Cumhurbaşkanı da değil. 1915 olaylarının tarafı da değil. BİDEN Efendi de Ermeni değil. O da Ermenistan da yaşamıyor. Merkel Hanım da Ermeni değil. …, …, . Daha çoook var. Ermeni yalanlarına sahip çıkanların %90 nı Ermeni değil.
hepsi, tekrar ediyorum hepsi, 24 Nisan gelmeden, hiçbir yerde Ermeni diye bir laf edilmiyorken, mutlaka senede dört kez ‘( ısrarla tekrar ediyorum-- kesinlikle senede dört kere) TÜRKLERE SOYKIRIM SUÇLAMASI yapıyorlar. Biz ki olayın tarafıyız. İftiraya uğrayan tarafız. Soykırım yapılan tarafız. Öldürülen ve topraklarından sürülen tarafız.
Gel gelelim, bizimkileri hiiiiiç ilgilendirmiyor, …, ilgilendirmiyor ki bizimkiler de “tık” yok.
BU SUSKUNLUĞU AKLIM ALMIYOR.
Ermeni yalanlarının etkisinde kalıp Türkleri suçlu mu sanıyorlar acaba? Yoksa bu suskunluk çok büyük hatadır. Ermeni olmayanlar 1915’e sahip çıkıyor. Adamlar 24 Nisan’ı (DÜNYA SOYKIRIM GÜNÜ) diye tescil ettirme gayretinde.
Bu ne demek biliyor musunuz?
O zaman 198 ülke 24 Nisanı Türklere küfür etme günü olarak anacak. Yurt dışına giden iş adamlarına ihaleye girme şartı olarak “ Ermeni’den Özür Dileme ve 1915 olaylarını kınama Belgesi “ imzalatacaklar. Yoksa ihaleye giremeyecek. Yurtdışında okuyacak olan ve okuyan öğrencilerimize ne eziyetler edecekler yazmak istemiyorum. Ama Türk olduklarına utandıracaklar. Şaka falan zannetmeyin. Elin oğlu 365 gün çalışıyor. Durmadan yeni bir şeytanlık icat ediyor. Dahası da var. O tarihte dünyada ve Anadolu’da hayat sigortası şuuru bile yoktu. Ama Elinoğlu şeytanlık peşinde. Son yıllarda sahte hayat sigortası poliçesi tanzimi için çalışıyorlar.
Falan….?.. Sigorta şirketi garanti verdi. Poliçeleri getirin tazminatınızı ödeyeceğim dedi bile. Kimin haberi var? Yani 1915yılında Anadolu’da 1,5 milyon hayat sigortalı Ermeni öldürüldü. Verin bakalım tazminatını diyecekler. Tutturabilirler mi? Hayır. Hiç bir surette ve asla Ermeniler tarih ve hukuk olarak kazanamazlar. Tarihi deşmek bizim işimize yarar. Soykırım yaptıkları ortaya çıkar. Zaten başka kaynaklar bunu ortaya çıkardı. Resmini gördüğünüz kitaplarımda bunları izah ettim. Ermeniler asla tarihçiler toplantısını kabul etmiyor. Arşivlerini açmıyor. Eskitme taktiği ile sahte arşiv düzme peşinde.
(1) Bu yazıda ve kitapta, ihanet, cinayet ve soykırımla suçlanan Ermeniler, bu suçları işleyen, eşkıyalık ve soykırım yapan suç işlemiş, devlete, vatana ve Türk Milletine ihanet etmiş Ermenilerdir. Devletine bağlı, sadık ve masum Ermenileri tenzih ettiğimizi herkes bilmeli. Onlar o zaman tebaayı sadıka idiler, bugün de Türkiye Cumhuriyetinin has vatandaşıdır, kardeşimizdir. Türk yazarlarının hepsi daima bu ayırımı dikkatle yaparlar. Tümden bir toplum, bir bölge bir ülke suçlanmaz. Osmanlı devletinde ve Müslim tebaanın gönlünde gayrimüslim tebaanın çok önemli bir yeri vardır. 800 sene harika dostluk ile yaşamışlardır. Bu güzel geçimli hayatı hain Avrupa alt üst etmiştir. Türkler aslında bugün dahi Ermenilere karşı kin ve intikam gütmemektedir.
(SÜRECEK)