*** Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Cavit Erkılınç, nitelikli yayıncılık yapanla yapmayanı mutlaka ayırma sözünü verdiklerini hatırlatarak şunları söylüyor: “Basmayan, satmayan, dolayısıyla okunmayan gazetelerle bir yere varmamız mümkün değil. Biz gözümüzü kapasak bile ilan ve reklam veren müşterilerimiz rıza göstermiyor. Onların haklı olmadığını söyleyebilir miyiz? O halde bize tek bir seçenek kalıyor. O da nitelikli gazeteler ile yola devam etmek.”

*** “Bizim nitelikli yayınlara ihtiyacımız var. Kes, kopyala, yapıştır tarzı; birbirinin aynısı yayınlar ne yazık ki yaşadığımız sorunların kaynağı olmuştur. Yüksek sesle uyarmak istiyorum: Şablon gazetecilik yapılmaya devam edilirse şablon ilanlar kaçınılmaz olarak gelir” diyen Genel Müdür Erkılınç, böyle giderse yerel gazete diye bir şey kalmayacağını da açıkça söylüyor.

*** Sayın Erkılınç’ın da altını çizdiği üzere, kurallara uymayan, çıkardıkları (eskilerin varakpare, yani kâğıt parçası dediği) niteliksiz sözde gazetelerle resmi ilan pastasından pay alanlar, hem “kul hakkı” yiyorlar, hem de yerel gazeteciliği öldürüyorlar. İnternet haber siteleri açısından da durum farklı değil. Doğal yollardan izlenme limitlerini aşanlara karşılık, satın alınmış tıklanmalarla, yani “sahtecilikle” limitlerin aşılması suretiyle ilan pastasından haksız paylar alınması söz konusu.

*** Basın İlan Kurumu, bu haksızlıkları tespit edip belirli süreler için “ilan kesme” yoluna gittiğinde ise, dejenere olmuş siyaset kurumu devreye giriyor, “Bizim gazetemizin, internet haber sitemizin ilanını niye kestiniz?” diye kurum yöneticilerine yükleniliyor. Genel Müdür Erkılınç ve çalışma arkadaşlarının, nasıl ağır baskılara göğüs gerdiklerini yakından biliyoruz.

*** “Eşitlik her zaman adalet değildir” diye kaç kez yazdığımı hatırlayamıyorum. İyi ile kötüyü aynı kefeye koyduğunuzda, dünyanın en büyük adaletsizliğini yapıyorsunuz demektir. Bu adaletsizliği yapan kadar, hoş gören, destek olan da günahkârdır. Hatta daha geniş anlatımla, bu çerçevede toplumsal bir kabul veya müsamaha varsa, çürümüşlük belirtisidir.

*** Gerek yerel gazetecilik, gerekse internet haberciliği, konulmuş kurallar çerçevesinde, eşit ve adil koşullarda, özgürce yapılırsa, hem gerçek manada halkın haber alma hakkına hizmet edilmiş olur, hem de kaynakların haksız şekilde çarçur edilmesi önlenebilir. Kes-kopyala-yapıştır yöntemiyle, “geçim kaynağı” olarak yapılan gazeteciliğin,  demokrasi, basın özgürlüğü, çok seslilik anlamına gelmediğini de herhalde herkes bilir.