*** Sanayileşme, yarım asırdır Çorum’un en önemli gündemini oluşturuyor. Hep belirttiğimiz gibi, Çorum’un girişimci insanları, dişleriyle-tırnaklarıyla, ciddi riskler alarak, büyük özverilere katlanarak Orta Anadolu bozkırında bir “sanayi vahası” yaratmayı başardılar.

*** Çorum, daha 1980’lerde, ekonomistler tarafından “Anadolu Kaplanı” ve “KOBİ Başkenti” ilan edildi, üç-beş esnafın bir araya gelerek fabrika kurması “Kalkınmada Çorum Modeli” diye nitelendi.

*** Ulaşım altyapısının yetersizliğine rağmen sanayileşme çabalarını kesintisiz sürdüren Çorum’un, bugün çok daha ileri bir noktada olduğu, “sanayi kenti” unvanını kazanmaya çok yaklaştığı herkesin kabul ettiği bir gerçek.

*** Çorum’un bir diğer şansı, Hitit uygarlığının başkenti Hattuşa başta olmak üzere, Alacahöyük ve Şapinuva gibi eşsiz tarih hazinelerine sahip oluşuydu. Yine emsalsiz bir tarihi figür olarak Kraliçe Puduhepa’nın varlığı, Çorum’a “kültür turizmi”nin en önemli merkezlerinden biri olma fırsatını sunuyordu.

*** Bu topraklar, insanlığın en önemli değerlerinin; barışın, kadın-erkek eşitliğinin ve inançlara saygının anavatanı idi.

*** 2019 yılı yaklaşırken,  Çorum’un plakasından yola çıkarak, 2019’un Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından “Hattuşa Yılı” ilan edilmesini önerdik ve sürekli olarak kamuoyu oluşturmaya çalıştık. Hatta, pek çok mesleki ve sivil toplum kuruluşunun da destekleriyle, Kent Konseyi tarafından bu talep Bakanlığa resmen iletildi. Ama olmadı.

*** Hitit uygarlığının “Puduhepa” gibi görkemli bir simgeyle daha etkin biçimde tanıtılabileceğini gören Çorum İş Kadınları Derneği, 2022 yılında İstanbul’un seçkin kadınları tarafından oluşturulan T’One Derneği ile “Barış Kreliçesi Puduhepa” projesini hayata geçirdi.

*** İŞKAD, tam 30 yıldır özenle korunmuş “3.500 yıllık Hitit keteni”ni gün ışığına çıkararak bir büyük tanıtım atağına daha imzasını attı.

*** Çorum Belediyesi, Güney Kore’deki “kardeş şehri” Gimhae’de Hitit eserlerinin sergilenmesini sağlayarak önemli bir açılım sağladı. Bu sergi şimdi Başkent Seul’de, kardeş Güney Korelilere Hitit’i tanıtıyor. Başkan Halil İbrahim Aşgın, Çorum’un tanıtımı konusunda son derece heyecanlı.

*** “Hitit Keteni” filminin Çorum Müzesi’ndeki lansmanı sırasında ise, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un, Seul’deki sergi vesilesiyle ifade ettiği “Göbeklitepe’den sonra şimdi sıra Hititler’de” sözü Vali Ali Çalgan tarafından dile getirildi. Böylelikle, ÇORUM HABER’in “Hitit Yılı” beklentisinin tam 6 yıl sonra karşılık bulacağı anlaşılıyor.

*** Göbeklitepe, yıllık 700 binin üzerinde turist ağırlıyor. Boğazkale’ye gelen yerli-yabancı turist sayısı ise hâlâ 50 binlerde. Biz “Büyük Çorum” projeksiyonunda turist sayısını ilk elde 500 bin, ileriki aşamada ise 1 milyon olarak öngörüyorduk. Tanıtıma güçlü biçimde “devlet desteği” sağlanırsa, bu hedeflere ulaşılması herhalde hayal olmaktan çıkar. 

*** Ama bunun için, Hitit uygarlığına ve turizme şaşı bakan anlayışın aşılması gerek. Turizmin, her bir Çorumlu’nun ekmeğini büyütecek “bacasız sanayi” olduğu gerçeğinin herkes tarafından idrak edilmesi gerek.

*** Çorum’un kamu ve yerel yönetimleri, mesleki ve sivil toplum kuruluşları, iş dünyası, gündemlerine hiç vakit kaybetmeden “turizm”i almak zorundalar.

*** Bilerek “zorundalar” diyorum, zira, Çorum’un paha biçilmez zenginliklerini dünyaya açmak, tarihi bir sorumluluk…Bugün Çorum’da yaşayanların, gelecek kuşaklara borçları…Bir nevi “vebal”…