İnsanı korkuya boğan, ne yapacağını bilemez durumda bırakan, can ve mal varlığına neden olan bir doğa olayıdır deprem. Verdiği hasarla hem binalarda, hem diğer taşınmazlarda, hem de insan yaşamında yıkım getirir.

“Deprem, yer kabuğunda meydana gelen ani ve büyük çaplı sismik titreşimlerle karakterize edilen doğal bir olaydır. Bu olay, genellikle yer kabuğundaki kırılma noktalarında oluşan enerjinin aniden serbest kalması sonucu meydana gelir.”

Depremler insan yaşamına ve çevrenin olağan konumuna büyük zarar verir. Temel olarak depremin kendisi insanda dehşet ve korku yaratır, insan canına sebep olur ve çevreyi derinden etkiler. Yapıları ve ticari kuruluşları yıkar. Meydana geldiği alan deniz kenarıysa tsunami diye adlandırılan dev dalgalar büyük zarar yaratır.

Yapı ve yerleşim alanlarında görülen yıkımla kalmaz verdiği zarar aynı zamanda insanın ruhsal durumunu da olumsuz etkiler. Paniğe, endişeye, korkuya ve can kaybına neden olur, çoğunlukla ömür boyu sürecek ruhsal dengesizlikler yaşanır.

Her zaman yıkım getirir mi?

Getirmez.

Deprem bölgelerinde bulunan ülke bilim insanları depremlere karşı çok ciddi önlemler almışlardır. Deprem uyarı dizgeleri, uyarı sinyalleri, dayanıklı yapılar ve benzeri önlemlerle her hangi bir deprem olayında yıkımı en aza indirecek önlemleri düşünüp uygulamaya sokmuşlardır. O nedenle 7.1 ve daha üstü deprem yaşandığında fazla yıkım gerçekleşmez.

6 Şubat 2023’te yurdumuzun güneyinde ve Akdeniz kıyı kentlerinde meydana gelen deprem resmi açıklamalara göre 50.000’in üzerinde cana ve yüz binlerce yapının yerle bir olmasıyla sonuçlandı.

Bu sonuç yaşanır mıydı?

Büyük olasılıkla bu şiddette ve oranda yıkım yaşamazdık.

Yapıların yapım aşamalarında, bittikten sonra oturma izni verildiği aşamada, denetimler sonucu görülen eksiklerin giderilip giderilmediğini inceleme ve raporlama aşamalarında gerekli özen gösterilseydi, insanların barınmasına uygun olup olmadığı doğru değerlendirilseydi bu büyüklükte yıkım gerçekleşmeyebilirdi. Bunların yeterince yapılmadığı ortaya çıktı.

Deprem sonrası arama kurtarma çalışmaları, göçük altında kalan insanların seslerinin duyulması, canlı kurtarılması, kurtarılan insanlara barınak, yiyecek ve temel temizlik koşulları sağlanmalıdır. Öncelikle, deprem olayında acil toplamla alanları kentlerin belli bölgelerinde ve o bölge insanlarının toplamını kapsayacak genişlikte düzenlenmelidir. Buralarda daha önceden temel gıda, temizlik ve tıbbi destek malzemeleri ve görev alacak insanların en kısa zamanda buralara ulaşmalarını sağlayacak düzenlemeler yerine getirilmiş olmalıdır.

Hem resmî hem de toplumsal dayanışma çok önemlidir. İnsanların korku, endişe, panik içinde oldukları bilinerek son derece dikkatli olunmalı, bu ruhsal durumlardan en az etkilenmeleri için sağlık görevlileri, özellikle ruhbilimciler planlamada yer almalıdır.

Ülkemiz bir deprem bölgesidir ve bu doğa olayına son derece soğukkanlılıkla yaklaşmalıyız.