Günlerdir süren bir vahşet yaşanıyor Suriye’de, mezhep vahşeti. Batılı haber merkezlerinden gelen haberler tam bir sivil katliam yaşandığını, ölü sayısının tam olarak kaç olduğunu verememekle birlikte 300 – 10.000 arasında olduğunu öngördüklerini bildiriyorlar.

Lazkiye ve Tartus köylerinde yapılan vahşet görüntüleri yine HTŞ canileri tarafından servis edildi. Bu bölgede yaşayan insanları yerlerinden kaçırmaya, kendi mezhep inançlarını dayatmaya, boyun eğmeyenleri anında yok etmeye yönelik gözdağı ve vahşet görüntüleri.

HTŞ güçlerinin sayısı bilinmeyen El KAİDE, İŞİD, El NUSRA gibi Selefi Cihatçı örgütlerden oluştuğu biliniyor. Bunlar IRAK’ta uyguladığı katliamın benzerini Suriye’de uyguluyorlar. Hedeflerinde yalnızca Arap Alevileri yok. Kendilerine göre düşman ilan ettikleri Dürziler, Ortodoks azınlıklar, diğer Hristiyan Araplar da hedeflerinde.

İsrail ve ABD Putin’le anlaşıp Suriye’yi kendilerinin kurdukları örgütlerden biri olan HTŞ piyonuna işgal ettirdikten sonra yine kendilerinin sivil kıyafetler giydirip kamera karşısına çıkardıkları Colani adlı piyonu, aranan bir katil olduğunu bile bile, devlet başkanı ilan ettiler. Hâlâ da arananlar listesinde, başına ödül konulmuş bir cani.

Suriye ordusunun sessizce dağılıp çekilmesinden sonra bir hafta içinde Şam’ı ele geçirip kendi cihatçı yapılanmalarını ilan ettiler.

Bu grubun ilerleyişinde Rusya’nın stratejik hedeflerinin değişmesi ve İran’ın Suriye’yi gözden çıkarmasının, İsrail’in güçsüz bıraktığı Hizbullah’ın Lübnan’a çekilmesinin rolü büyük…

Bütün varlığıyla Suriye toprakları İsrail etki alanına girdi ve fiilen güneyi Şam’a kadar İsrail tarafından işgal edildi. İsrail’e bütün Ortadoğu’yu işgal etme fırsatı yaratıldı.

Rusya’nın henüz ABD ile anlaşmadığı 2024 başlarında İdlip’te yoğunlaşan bu Selefi cihatçı gruplar orada durdurulup geldikleri ülkelere gönderilmeliydi. Görüşmelerde ne geçtiği açıklanmadı ancak bu cihatçı kümelenmenin dağıtılması Suriye’nin toprak bütünlüğünün sağlanması gerekiyordu.

Yönetime el koyan HTŞ canilerinin ülkelerini işgal eden İsrail’e karşı tavır almamaları, silahlı çatışmaya girmemeleri soru işaretleri barındırmanın çok ötesinde belli anlaşmalar olduğunun, emperyalist güçlerle çıkar ilişkileri olduğunun veya bunlarla işbirliği halinde olduklarını göstergesidir. Topraklarını işgal eden güce karşı koyacak yerde, çağ dışı bir zihniyetle mezhep ayrımı yaparak sivilleri katletmeye yönelmeleri ve sivil katliamına girişmeleri akıl alır gibi değil.

Belli çevreler bölgede bir çatışma olduğunu yazsa da tarafsız gözlemciler çatışmadan çok HTŞ canilerinin saldırıları olduğunu bildiriyor, izlediğimiz video görüntüleri de bunu doğruluyor. Bölgede, tam anlamıyla,  kan gövdeyi götürüyor, her saniye yüzleri maskeli caniler can almaya devam ediyor. Bu vahşet tüm bölgeyi ateşe vermeden durdurulmalıdır.

Vahşetten kaçabilenlerin Tartus’taki Rus hava üssüne sığındığı belirtiliyor.

Suriye daha uzun süre durulmayacak, iç savaş giderek derinleşecek, İsrail hedeflerine daha kolay ulaşacak, bölge istikrara kavuşamayacak.

Bu katliamı emperyalistlerin durdurmayacağı açık; ne kadar iç karışıklık çıkarırlarsa işgal alanları o kadar genişleyecek. Bu planlı yaratılmış kaos ortamında istediklerini daha rahat alacaklar.

Kendini devlet başkanı ilan ettikten sonra görüşme sırasında giren ülkeler bu vahşeti durdurmalıdır. Bir BM Barış Gücü bölgeye acilen gönderilmeli, HTŞ ile aralarına konuşlanmalıdır. Aksi halde katliam genişleyecek diğer din ve mezheplerden topluluklar yok olacak. Bu vahşete göz yumulmamalıdır ve derhal durdurulmalıdır.

Deneyimli gazeteci Fehim Taştekin’in gözlemleri ve uyarıları dikkate alınmalıdır.

Sami Aydoûan Kšßeye