Çorumlu âşığımızı sadece şiir okuyan ve şiir yazan bir ozan zannetmeyiniz. “Ozan çağından sorumludur” diyen Borani, memleketin gidişatıyla, halkın ahlâkî ve ekonomik vaziyetiyle, gelenek ve göreneklerimizin değişim ve dejenere oluşuna kadar her mevzuda, yazan ve söyleyen bir âşıktır. Gençlerimiz ile yakından ilgilenen ve bunları şiiriyle gerekirse takdir; gerekirse tenkit olarak dile getiren bir halk adamıdır. Bunu yaparken asla mezhepçi ve siyasetçi değildir. Ne şiirlerinde ne sohbetlerinde asla kırıcı, kaba ve argo sözler kullanmaz

“Aşk, sevenin sevdiğinde yok olmasıdır” diyen Âşık Borani, kadına âşıktır, insana âşıktır, bayrağına âşıktır, barışa âşıktır, kardeşliğe âşıktır, peygambere âşıktır, Allah’a âşıktır.

Tüm dünya milletlerine sadece ve sadece İNSAN OLMA NOKTASINDAN bakan ufku geniş bir barış güvercini idi. Lafla değil, Yunus Emre’nin ”Yaradılanı hoş gör, yaratandan ötürü” sözünü tamamen özümsemiştir, benimsemiştir. Herkes Cenabı Allah’ın kuludur. Onun nazarında üstünlük ahlâkta, takvada, dürüstlükte ve insanlıktadır. Bu yüzdendir ki kimsenin aleyhinde ve arkasından konuşmaz. Onun için alın teri kutsaldır, hiç piyango bileti almamıştır.

-&-

Âşık Boraninin tarzı için, şu veya bu şairin etkisinde kalmıştır demek mümkün değildir. Biliyorum ki bu hükmü usta edebiyatçılar, eleştirmenler takdir ve tayin edebilir. Bendeniz şahsî kanaatimi arz ediyorum o kadar.

O, bir yönüyle Karacaoğlan’dır; bir yönüyle Yunus Emre’dir. Bir deyişiyle Âşık Veysel’dir; bir deyişi ile Âşık Mahsunî’dir. Yunus Emre’de onun rehberidir, Ahmet Yesevî de. Hacı Bektaş Veli de onun Pîridir, Mevlana da. Hallac-ı Mansur da onun için şehid-i azamdır, Seyyid Nesimî de. Kaygusuz Abdal da üstadıdır, Deli Boran da.

KADINLAR BAŞ TACIDIR

Âşık Boranî yer yüzünde ki bütün insanları, insanlığa, kardeşliğe ve barışa davet etmektedir. Barışçıl, insancıl, vatanperver olmasının yanında en dikkate değer özelliği kadınlar onun için en kıymetli varlıklardır. Önce kızlarımız okumalıdır ki analarımız aydın fikirli insanlar olabilsin.

Bu anlayışı şiirlerde ve kitaplarda kalmamıştır. Bizzat hayatının her anında bunu yaşamış ve yaşatmıştır. Birincisi her nereye gitse daima hanımı yanındadır. Şiir günlerine, âşık günlerine, konferanslarına daima hanımı ile gider. Eşine karşı incitici, küçültücü bir tek söz ağzından çıkmamıştır.

(SÜRECEK)