BEŞ: Silâh durumu berbat. Almanların keyfi olacak da silah verecek de savaş yapacağız! ALTI: Ermenilerin silâh derdi yok İngiltere, Fransa ve Rusya bol bol veriyor.

Yani Türklerin durumu vahimden daha vahim. Ermeni çeteciler (Sâdık Ermenileri tenzih ederiz) Avrupa’nın da desteği ile böyle bir fırsat bir daha ele geçmez anlayışı ile köyleri basıp sivil, silahsız ve korumasız köy halkının tamamını dans ederek öldürdüler. Nitekim Rus ordularının Erzurum’a, Malatya’ya kadar kolayca ilerlemesinin sebebi Ermenilerin yardımı, ihaneti ile olmuştur. Dünyanın hiçbir ülkesinde savaş kaybettiren bir ihanetin cezası basit bir tehcir değildir. 4- Ermeniler silâhsız ve koru masız sivillere kalleşçe soykırım yani, isyan, ihanet, cinayet, katliam, insanları diri, diri yakma ve diri, diri kuyuya atma dâhil ..soygun, yangın, yağma, ırz ve namusa,. ABD Başkan Yrd. Bruce Fein... tasallut, işkence, yalan haber gibi bütün ihanet çeşitlerini uygulamışlardır. Osmanlı Hükümeti, bu isyan ve ihanetleri Büyük Devletlere şikâyet ( ) etse de, Türkleri imha etme amacındaki Avrupa bu şikâyetleri asla ciddiye almamıştır. Tam tersine siz Ermenileri katliam yapıyorsunuz demiştir. Bütün İstanbul matbuatı Ermeni ve Rumların elinde idi. Bu yalan haberleri katlayarak dünyaya servis ediyorlardı.

OSMANLI HÜKÜMETİ ERMENİLERİ MECBUREN TEHCİR ETMİŞTİR.

TEHCİR ETMESE SUÇLU OLURDU -(A)- Bütün yurda yayılan iç çatışmayı, (mukateleyi) önlemek için çatışan grubun küçük kümesini bölgeden uzaklaştırmaktan başka çare yoktur. Tehcir kararı bu yüzden alınmıştır. Şu paşanın, bu paşanın şahsî ve keyfi kararı değildir. Defalarca ve defalarca Ermeni ileri gelenleri ile görüşülmüştür. Ermeniler hiçbir surette sulha yanaşmamıştır. Ondan sonradır ki üçte biri Ermeni ve Rum olan mecliste, uzun, uzun müzakere edilerek Meclisten kanun çıkarılmıştır. Alınacak bütün tedbirler kanunla belirlenmiştir. Ermeniler sadece mecliste mebus değildir. Pek çok Osmanlı büyükelçisi, bakanı ve en önemlisi Dış İşleri bakanı bile Ermenidir. Yine aynı tarihlerde Osmanlı Devleti Almanlar ile müttefik olduğu için Osmanlı Ordusu içinde pek çok Alman general vardır. Osmanlı ordularının Gen. Kur. Başkanı Alman General LİMAN VAN SANDERS’DİR. Alman generaller tehcire karşı çıkar. “Tehcir ceza ve çare değil. Düşmanla işbirliği bütün dünyada en ağır suçtur. Cezası derhal idamdır. Tehcir, ilerde başınıza iş açar” derler. Tehciri hafif görürler. Osmanlı Paşaları, Ermenilerin düşman ile işbirliğini önlemeyi yani tehciri kâfi görürler. Çünkü ihanet eden ve etmeyenin tespiti mümkün olmadığı bu kaos döneminde, idama yanaşmazlar. Zaten dış baskılar katil Ermenilerin idamına karşıdır. Hapis yatmalarına bile karışırlar. Osmanlı Devleti o kadar acizdir ki, pek çok ermeni katili salıverirler. Avrupa’dan yüz bulan Ermeniler Anadolu’da iç çatışmayı

iyice azdırırlar. Devletin acizliğini gören Müslüman Tebaa ateşli silâhları olmasa da, “çünkü o dönemde sivil halkta asla silâh bulunması imkânsızdır.” evindeki balta, bıçak, kazma, kürekle kendini savunmaya başlar. Öldürdükleri Ermenilerin silâhını alarak, karşı saldırıya geçerler. Bu mukabele ve mukatele bütün yurdu sarar. Cephe savaşlarından ayrı olarak ortaya çıkan bu iç çatışma ağır bir felâkete gitmektedir. O zamanki şatlarda bunu önlemek mümkün değildir. İşte TEHCİR bu iç çatışmayı ve ihaneti önlemek için yapılmıştır.

(SÜRECEK)