Burada Mevlana hazretlerinin kastı duvar insanın kalbidir. Dışarıya yansıyan da kalbin cilasıdır. Eğer insanlar kalplerini temiz tutarlarsa, kalbin nuru ayna gibi dışarı yansır. Kirli bir kalbin veya kara bir yüzün aynaya yansımasında aynanın ne suçu vardır. Aynanın görevi vücudu yansıtmaktır. İnsan kalbinin sahibinin görevi de yabancının mekan tutmasını engellemek, Allah’ın nuru ile onu yadınlatmaktır.
Mevlana hazretlerinin Mesnevi Şerifi 10 bin sahifedir. Tercümesini erinmeden aynı Mesneviyi 4 kere okudum ve mahalli gazetelerde Mesnevi Denizinden Dökülen Nur damlaları ve benzer başlıklarla onlarca dizi yazısı ile bunları halkımızın anlayışına sundum. Mevlana hazretleri muhayyel hikayelerle insanları uyarmakta, hikmet dolu sözler ile bizleri öğütlemektedir. Son derecede cazip çekici hikayeler ayarı beyinat ve kainatın efendisi Hz. Muhammed R.SAV. efendimiz ile onun hukuki varisleri olan mürşit alimler tarafından kaleme alınan eserlere yansıyan bilgilerdir. Mesnevi engin bir hikmet ve ibret deryasıdır. Ne mutlu bu güzel Kur’an ve R.SAV.in yaşantısını yansıtan maneviyat çeşmesinden kana kana içenlere.
HİÇ BİR ANNE YAVRUSUNU ATEŞE ATAR MI?
R.SAV. efendimizin büyük harplerine SAVAŞ, Bedir, Uhut, Hendek, Ahzap, Huneyn gibi küçük çaptaki kabile savaşlarına da GAZVE denir. Hz. Muhammed R.SAV. hiç bir savaşa önceden sebepsiz iştirak etmemiş, hep savaşları savunma amaçlıdır. Hz. Ali R.A. hazretlerinin ifadesi ile 84 harbe iştirak etmiş, “Allah’ın resulünün müşrik bile olsa bir kişiyi öldürdüğünü görmedim. Kendisine ondan fazla suikast yapıldığı halde sonradan kiralık katilleri affettiğini gördüm” demiştir.
Hatta bunlardan birisini Mekke Valisi Attab B.Esid, azılı İslam düşmanı, Mekke’nin fethinde Mekke’den kaçıp dağlarda mağaralarda saklanıyordu. Akrabalar, R.SAV.in azılı düşmanlarından haklarında idam kararı çıkarılan 55 kişiden birisi idi. Ona rağmen R.SAV.in engin şefkatini Esid’e bildirdiler. Geldi, teslim oldu ve affedildi. Müslüman bile olmadığı halde kendisine Mekke’nin fethinden önce hiç bir şart koşulmadan Mekke valiliği görevi iade edildi. Ondan sonra kendi arzusu ile Müslüm n oldu. İşte bu yüce peygamber Hz. Muhammed SAV. bir harp dönüşü mücahitler tarafından kucağında ufak çocuğu olan bir kadının elinden çocuğunun alındığı için saçlarını yolarak ağladığını gördü. “Yavrum” diye feryad ediyordu. Durumu öğrenen Allah’ın kutlu resulü hemen çocuğunu bulup esire hanıma iade etti. Kadının gözlerinden sanki sel akıyordu. R.SAV. askerlerine şu ölükmsüz müjdeyi veren konuşmayı yaptı. Esir kadın çocuğunu kucağına aldı, Allah’ın kutlu resulü kalabalığa şu müjdeyi verdi: “Ey ümmeti ashabım. Çocuğunu kucağına alan saçı başı dağılmış şu hanıma bakın. Çocuğu kucağından alınmış, yani koparılmış, kadın çocuğum öldürülür korkusu ile feryadü figan ile saçını başını yolmuş, perişan hale gelmiş.
(SÜRECEK)