Her ne kadar hükümet kontrolünde olduğu için pek güvenilir olmasa da, biz gene de Türkiye İstatistik Kurumu(TÜİK)’in açıkladığı verilerine göre hareket edelim. TÜİK’in açıkladığı 05 Aralık 2022 raporuna göre yıllık enflasyon %85.51 oldu. Bu oranın gerçekte en az iki katı olduğu ise çocukların bile bildiği bir gerçek. Bu hesabı yapanlar galiba hiç alışverişe çıkmayıp masa başında iş görüyorlar.

Yukarıdaki bilgileri okuyunca aklıma Japon prensi Nintoku’nun öyküsü geldi. İsterseniz birlikte okuyalım:

4. Yüzyılda Japon prens Nintoku halkın genel durumunu merak edip bir kuleye çıkar ve başkentine şöyle bir bakış atar. Atar atmasına da hiçbir evin bacasından duman tütmemesi dikkatini çeker. “Eyvah” der, “Halkımız yoksullaşmış. Bunu değiştirmemiz gerek.” Hemen yetkilileri toplayıp emirler yağdırır: “Üç yıl süreyle halkımızdan hiçbir vergi alınmayacak. Böylece herkes kazancını kendine harcayıp zenginleşecek.”

Dediği uygulanır ve üç yıl süreyle halktan bir kuruş bile vergi alınmaz. Tabii bu arada da devlet bütçesi gelirsiz kaldığı için hazine boşalır ve harcamalar için gereken para bulunamaz. Hatta prensin oturduğu sarayın çatısı çöker ve içeriye yağmur suları akar. Artık saray da yoksuldur.

Üç yıl sonra Prens Nintoku kuleye yeniden çıkıp baktığında, bütün evlerin bacasından dumanlar tüttüğünü görür ve büyük bir sevinçle “Yaşasın, halkımız zenginleşmiş. Artık varlıklı bir yöneticiyim.” diye bağırınca, bunu duyan eşi tepki gösterir: “Ne zenginliği, ne varlığı, yoksulluk içindeyiz. Saray tepemize çöküyor, karnımızı zor doyuruyoruz.”

Prens Nintoku eşine dönerek gülümser ve şunları söyler: “YÖNETİCİNİN ZENGİNLİĞİ, YÖNETTİĞİ KİTLENİN ZENGİNLİĞİYLE ÖLÇÜLÜR. EĞER BİR ÜLKENİN HALKI YOKSUL, YÖNETİCİSİ ZENGİNSE; O YÖNETİCİ DE YOKSULDUR.

Benim de aklıma bazen böyle sivri fikirler gelip merak ederim. “Acaba” derim; “Acaba şu andaki ülke yöneticilerimiz de şöyle sarayın kulelerinden birine çıkıp ülkenin genel haline bir göz atıyorlar mı? Atmıyorlarsa sözüm yok ama atıyorlarsa durumu nasıl görüyorlar? Gördüklerinden hoşnutlarsa ne âlâ ama değillerse, yani durumu iyi görmüyorlarsa ne gibi önlemler alıp düzeltmeyi düşünüyorlar?

Benimki de akıl işte…

DÜŞÜNEN SÖZLER:

Kendinizi idare ederken kafanızı, başkalarını idare ederken kalbinizi kullanın. İngiliz atasözü

İyi yönetici olmanın sırrı; dört tane yanlıştan kaçınıp, beş tane doğruyu uygulamaktan geçer. Dört yanlış şunlardır: 1. Nasihat etmeden infaz etmek (gaddarlık); 2. Öğretmeden başarıyı ölçmek (kabalık), 3. Yönetimde gevşek olup sınırlar koymak (art niyet), 4. Özlük haklarının dağıtımında cimri davranmak (bürokrat olmak). Beş doğru ise şunlardır: 1. Müsrif olmadan eli açık olmak; 2. Gocunmadan çalışmak; 3. Haris olmadan istek duymak; 4. Mağrur olmadan rahat davranmak; 5. Ürkütücü olmadan saygın olmak. Konfüçyüs

El, ayağın çalışmasından memnun değilse sorumlu baştır. Gazali

Prens, devletin birinci hizmetkârıdır. Büyük Frederich

Her memleketin hak ettiği bir hükümet vardır. Joseph Do Maistre

İşi ehline veriniz. HZ. MUHAMMED