NEDENLERİ-SONUÇLARI İTİBARİYLE İBRETLİ NOKTALAR VE BİZLERE DÜŞEN GÖREVLER

Her zamankinden çok birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz bir zamanda durup dururken onların hatıralarına layık anma törenleri, saygı ve sevgi sergileyen etkinlikler yapma yerine, kanayan yaraya tuz serpmek demek olan incitici, yıkıcı, düşmanlaştırıcı, ayrıştırıcı, öteleyici söz ve davranışların hiçbir yarar sağlamadığı, aksine toplumsal huzurun bozulmasına kin ve hasedin ortalığa hakim olmasına sebep olduğu asla unutulmamalıdır. Bu yazımız bu anlayış içinde okunup değerlendirilmelidir.

Bu amaçla Hz. Hüseyin efendimizin Kerbela olayı hakkında ilginç bazı tespitler sunmak istiyorum.

Şöyle ki; Bu tespitleri ifadeye geçmeden önce, bunlar benim şahsi görüşüm olmayıp, Alevi-Sünni-Şia ve tarafsız alim ve araştırmacıların ittifaka yakın bölümünün birleştikleri hususlardır. Tespitlerin sonunda gelmiş geçmiş en büyük İslam fakihi, hukukçusu İmam-ı Azam hazretlerinin fetvasını da arz edeceğim.

Birinci tespit:

Ehli Beyt’in Allah katında R.SAV. nezdinde ve Müslümanlar nazarında saygınlıkları tartışmasız bir gerçektir. Bu gerçekten hareketle, Ehli Beyt’i sevmek, saymak, onlara hürmet etmek hepimizin görevidir. Çünkü bu husus Kur’an ayeti ve R.SAV.in sağlam sahih sözleri hadisi şerifleri ile sabittir. Bu konuda bütün Müslümanlar müttefiktir.

Çünkü;

R.SAV. efendimiz Hz. Ali R.A., Hz. Fatıma R.Anha, Hz. Hasan, özellikle de Hz. Hüseyin R.A. hazretleri ile ilgili çok çarpıcı, uyarıcı hadisler irad etmişlerdir.

Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’le ilgili değişik varyantlı, yönlü 15 kadar hadisi şerif vardır ve sahihtirler.

Buna rağmen gerek sahabiler ve gerekse tabiin (sahabilerden sonra gelenler) Ehli Beyt’i yürekten sevdikleri halde, Ehli Beyt’in mücadelelerinde çok fazla gayret göstermemişlerdir. Ehli Beyt’e bağlılıkları kalplerinde kalmıştır. Çok az insan canını-malını Ehli Beyt’in yoluna koymuştur. Dünya sevgisi, madde bağımlılığı, Ehli Beyt’i desteklemeleri hususunda sahabi ve tabiilere mani olmuş, bu olayları siyasi, politik olaylar gözü ile bakmışlardır. Hatta Ehli Beyt’in bir çokları bile Ehli Beyt’i yalnız bırakmışlardır. Ehli Beyt’in iktidar mücadelesinde yalnız kalmalarının nedeni; bu konuda açıktan açığa net bir şekilde ifadesini bulan ne bir ayet ve ne de bir hadisi şerif yoktur. Ancak işaret ve yorumlar vardır. İsteseydi R.SAV. objektif bir şekilde, “benden sonra şu şu halife olacak” derdi. Ama şu vardır, R.SAV. “Benden sonra size yolunuzu şaşırtmamanız için uyacağınız iki şey bırakıyorum. Birisi Allah’ın mutlak kitabı Kur’an-ı Kerim, ikincisi ehlibeytimdir.” Başka bir hadiste de “1-Kur’an, 2-Benim sünnetimdir” buyurmuştur. Ayrıca Ehli Beyt ile ilgili şu hadisler bildirilmiştir.

Bu hadisi şeriflerden bazıları şunlardır:

-Allahım, Hz. Hasan ve Hüseyin benim evladım, torunumdur. Ben onları seviyorum. Sen de sev. Hatta onları sevenleri de sev, buyurdu.

-Yine, Hasan ile Hüseyin benim dünyada kokladığım reyyanlarımdır. Yani eşsiz misk kokan çiçeklerimdir, buyurdular.

-Hasan ve Hüseyin’i sevenler beni, beni sevenler ise Allah’ı sever. Hasan ve Hüseyin’e buğuz edenler bana buğuz etmiş, bana buğuz edenler Allah’a buğuz etmiş olurlar, buyurdular.

(SÜRECEK)