Yazma, konuşma, eleştirme…

Söyleme, deme…

Nasıl bu hale geldik, anlayamıyorum.

İktidarın “evet” dediğine, sen de “evet” diyeceksin.

Var mı böyle bir şey?

??!!...

Neden, neden “evet” diyeceğim?

Demiyorum, demeyeceğim.

Demediğim gibi, şunu, şunları diyeceğim. Kanal İstanbul Projesi son derece yanlış bir proje…

Onu bilir, onu söylerim…

Yani?

Yani ben de bu konuda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu gibi düşünüyorum.

Neden mi?

Şundan…

Daha doğrusu şunlardan.

* Kanal İstanbul Projesi neymiş biliyor musunuz ya da neden yapılmak isteniyor(muş)?

Kanal İstanbul, Karadeniz'i Marmara Denizi'ne yapay olarak bağlayacak, yaklaşık 45 kilometre uzunluğunda, 20,75 metre derinliğinde beton bir su yolu. Kanal İstanbul'un yapılma amacı, İstanbul Boğazı üzerindeki gemi trafiğini ve kaza riskini azaltmak olarak açıklanıyor. (Yerseniz)

* İstanbul Boğazı'nda gemi trafiği artıyor mu, azalıyor mu?

Azalıyor. Şöyle bir araştırdım; istatistikler, geçtiğimiz yıllara göre gemi trafiğinin artmadığını tam aksine yüzde 24 oranında azaldığını söylüyor.

* İstanbul Boğazı'nda gemi kazaları artıyor mu, azalıyor mu?

Onu da araştırdım; istatistikler son 15 yılda yaşanan kaza sayısı yüzde 39 civarında azaldığını söylüyor.

* Montrö Sözleşmesi neden önemli ve Kanal İstanbul'un sözleşmeye etkisi ne olacak?

Bu konuda da konunun uzmanları; “Türkiye’nin, (ola ki) Kanal İstanbul'dan bazı gemilerin geçişine izin vermemesi halinde; taraf devletlere Montrö Sözleşmesini sona erdirme hakkı verir; böyle bir durumda yabancı savaş gemilerinin ve denizaltıların Boğazlardan geçiş hakkı doğar ki; bu durumda Türkiye, savaş zamanlarında dahi Boğazları kapatma yetkisini kaybeder.” diyor.

* Kanal İstanbul ne kadar sürede yapılacak ve kaça mal olacak?

Projenin tamamlanma süresi toplam 7 yıl olarak duyuruldu ama gerçekçi öngörüler bunun 10 yılı bulacağını ortaya koyuyor. Projenin 140 milyar TL’ye mal olacağından söz ediliyor.

7 yıl!

Ne anlama geliyor bu?

Bu iktidarın ömrü bu denli uzun ol(a)mayacağına göre; yapılan tüm yatırımlar(!) boşa çıkacak.

* Kanal İstanbul'a ayrılacak bütçe başka alanlarda kullanılsaydı neler yapılabilirdi?

Bu konuda da, konunu uzmanları diyor ki; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın kentsel dönüşüme ayırdığı bütçe 7 katına çıkarılabilir. 9 Marmaray projesi veya 400 km uzunluğunda metro hattı yapılabilirdi. Ya da 150 yataklı 1.650 tane hastane yapılabilir, tüm İstanbul'un riskli yapı sorunu çözülebilir.

Hal böyle olunca insan sormadan edemiyor; o zaman bu ısrar niye?

* Kanal İstanbul projesi ne kadarlık bir alanı kapsıyor?

Proje 10 ilçenin sınırlarının içine girmekte, 19 mahalleyi kapsayan 36 bin 453 hektarlık yani yaklaşık 90 bin futbol sahası büyüklüğünde bir alana yayılmakta imiş.

* Kanal İstanbul'la birlikte yeni alanlar imara açılacak mı?

Kanal İstanbul projesi ile birlikte 8.300 hektar alan yani ortalama bir İstanbul ilçesinin, örneğin Bağcılar'ın 3,5 katı bir alan imara açılacakmış.

* Kanal İstanbul proje alanında yaşayan İstanbullular projeden nasıl etkilenecek?

Proje hayata geçtiğinde tarım ve hayvancılık faaliyetleri sona ereceği için bölge halkının geçim kaynakları da yok olacak, yerleşik nüfus yerinden olacak. Ne yapacaksınız bu yerleşik nüfusu?

* Kanal İstanbul projesi, tarım alanlarını nasıl etkileyecek?

Kanal İstanbul ile bölgedeki 134 milyon metrekare tarım alanı yok edilmekte ve bu alanların 83 milyon metrekaresi yapılaşmaya açılacaktır.

* Kanal İstanbul su kaynaklarını ve rezervlerini nasıl etkileyecek?

Proje Sazlıdere Barajı'nı tamamen yok edecek. Terkos Gölü'nün su toplama havzası da yok olacak ve Terkos Gölü tuzlanma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.

* Projeden orman arazileri nasıl etkilenecek?

Proje etki alanında kalan ve projeden etkilenecek toplam orman arazisi 13 bin 400 hektar. Proje için 394 bin ağaç kesilecektir.

İnsan bu durumda da sormadan edemiyor; nedir sizin ormanlarla derdiniz?

* Marmara Denizi projeden nasıl etkilenecek?

Projeyle Marmara Denizi mikroplarından arınamayacak hale gelecek ve bu sadece Marmara'nın değil bu denize komşu olan Karadeniz ve Ege Denizi'nin de ekolojisini tamamen değiştirecek ve yeni bir uluslararası sorunun kaynağı olacaktır.

(SÜRECEK)