-Olgun mümin, bölüşümcü, paylaşımcı olur. Adaletten ayrılmaz. Hakka hukuka uygun yaşar. Devamlı doğru dürüst çalışır, asla tembel olmaz. Her şeyi Allah’tan bekler, sebeplerine sarılır. Allah’a tevekkül ve itimat ederek neticeye razı olur.

-Hakiki mümin kendisi için arzu ettiğini herkes için ister. Kendi başına gelmesini istemediği kötülük ve belaların hiç kimsenin başına gelmesini istemez.

-Hiç kimseye haset etmez. Fesat çıkarmaz, kin beslemez, herkesin iyiliğini ister.

-Hiç kimsenin kusurunu, suçunu, günahını araştırmaz. Ancak kendi günahları ile meşgul olur. Vesveseden, kötü zandan, kötü düşüncelerden ruhunu arındırır. Devlet malına ihanet etmez. Gerek özel gerekse kamuda hizmet ederken, çalışırken asla hile yapmaz. Zamanını boşa geçirip görevini kötüye kullanmaz, dürüst olur.

-Ölçüde, tartıda, metrede hile yapmaz.

-Hiç kimsenin namusuna, ırzına, şerefine, izzetine göz dikmez. İftira denen korkunç günahtan, yılandan korkup kaçar gibi kaçar.

-İnsanları asla ayırıp ötelemez, kendini farklı görmez. Ümidini asla yitirmez. Allah’tan daima ümit var olur. Dünya ve ahiret korkularına karşı tedbirli olur. Kibir, ucup, kendini beğenme insanları küçük görme, cimrilik gibi adı pis şerefsiz ahlak ve huylardan arınıp pak bir ruh ve ahlak temizliğine sahiptir.

-Vatanına, milletine, devletine, insanlığa karşı olan görevlerini asla ihmal etmez. Hakiki müminler önce başkalarını, sonra kendilerini düşünürler.

Eğer yukarıda sayılan ve sayılmayan güzelliklerle yaşanırsa, ne olur?

-Sen ben kavgaları aradan kalkar. Şucu-bucu öteki beriki anlayışı yok olur. Bütün kötülükler kökünden halledilir. Ortalığa huzur ve mutluluk gelir. Toplum hatta toplumlar kendiliğinden olgunlaşır.

-Yunus’un dediği gibi, “sövene dilsiz gerek dövene elsiz gerek, koyundan yavaş gerek, sen derviş olamazsın, sen hakkı bulamazsın”, bütün sözleri özetlemektedir.

Ortalıktan haksızlık, hukuksuzluk, yoksulluk, yolsuzluk, vurgunculuk, soygunculuk, ahlaksızlık kalkınca topluma emniyet ve huzur gelir. İşte insanlar o zaman insanlığın tadını alır, mutluluğun değerini bilirler.

Ey insanlar, Allah sizi var etti. Bütün nimetlerini size devretti. Hepiniz Ademdensiniz, Adem ise topraktandır. Hepiniz kardeşsiniz.. Var olun, bir olun, iri olun, diri olun, birbirinizi sevin, sayın, hepiniz Allah’tan geldiniz, Allah’a gideceksiniz. Onun huzurunda toplanacak, hak ve adalet gerçeği ile karşılaşacaksınız. Bu duygu ve düşüncelerle yaşamalı. Dünya ve ahiret saadetine ermelisiniz. Unutmayın ki, bir insanı sevindirmek, Allah’ı sevindirmektir buyurmuştur R.SAV bir hadisinde.

Allah’a emanet olun. Mutlu ve huzurlu kalın.