Yasalara rağmen tüm canlılığı ile yaşayan bir sorun…

İşte son günlerde gündeme düşen çarpıcı örnekler:

Yer İstanbul’da Esenyurt, gün 10 Aralık 2022 Cumartesi…

Esenyurt’un Yeşilkent Mahallesi’nde bir düğün salonu… 15 yaşındaki H.Ç. isimli kız çocuğu ile H.G.'nin düğün töreni yapılmakta.

Çocuk yaşındaki bir kızın evlendirildiği ihbarı üzerine, harekete geçen Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri düğün salonuna gelir. Gelin ve damadın kimliklerine bakılır, kızın 15 yaşında olduğu tespit edilir.

Düğün sahipleri ile polis arasında tartışma yaşanır. Aileden bazı kişiler gözaltına alındı.

Suç, yasalarımıza göre çocuk yaşta evlilik, çocuk istismarı…

***

Yer İstanbul, yıl 2002… Yani 20 yıl önce… Ama bugün tüm toplumun vicdanını sarsan o gün yapılan bir evlilik…

O gün 6 yaşındaki bir kız çocuğunun babası tarafından evlendirilmesi…

İşte bu konuyu tüm detayı ile gündeme taşımış olan BİRGÜN yazarı Timur Soykan’ın, 03 Aralık 2022 günlü yazısından yararlanarak kısa bir özetleme:

Bir cemaate bağlı vakfın kurucusu, 6 yaşındaki kızı H.K.G’yi 2002’de 29 yaşındaki cemaat mensubu bir kişiyle imam nikâhıyla evlendirilir.

Henüz 6 yaşındaki H.K.G’ye gelinliğe benzeyen beyaz bir kıyafet giydirilir, cemaat mensubu olan kişi gösterilip “O artık senin kocandır” denilir. Fotoğraf stüdyosuna götürülüp fotoğraflar çekilir.

Ve H.K.G’ye 13 yaşında nişan, 14 yaşında düğün yapılır.

Düğünden 4 ay sonra, 17 Ağustos 2012 günü, annesi H.K.G’yi hastaneye götürür.

Doktor çocuğa istismardan şüphelenir, polise haber verir. Ardından savcılık soruşturma başlatır.

H.K.G. ona öğretilenleri söyler. “17 yaşındayım, kendi isteğimle evlendim” der.

Soruşturmada ilk olarak savcılıkça H.K.G.’nin doğum raporunun istenmesi gerekirken, her nedense bu talep yapılmaz, kemik yaşının tespiti için hastaneye sevk edilir.

Ama kemik testine 21 yaşındaki bir kadın sokulur. Ve H.K.G için 21 yaşında olduğuna dair rapor düzenlenir.

H.K.G, 18 yaşına geldiğinde ise resmi nikâh kıyılır.

H.K.G, bir gün radyo programında, küçük kız çocuklarının evlendirilmesiyle ilgili konuşmaları duyar. Yaşadıklarının bir işkence olduğunu anlar. Evden kaçmaya karar verir, ama babası engeller.

30 Kasım 2020’de vücudunda morluklarla İstanbul Anadolu Savcılığı’na gider ve şikâyetçi olur.

Ancak bütün delillere karşın iki yıl boyunca bu şikâyetle ilgili dava açılmaz.

Nihayet 30 Ekim 2022’de İstanbul Anadolu Başsavcılığı’nın iddianamesi tamamlanır.

Ve bugün bu kız çocuğunun babası ve 6 yaşında evlendirildiği kişi cezaevindedir.

Yani sonuçta tam 20 yıl önce yaşanmış olan bu facia, ancak 20 yıl sonra gündeme düştü.

Tam 20 yıl önce hesabı sorulması gereken bu nefret uyandıran olayın hesabı, ancak 20 yıl sonra sorulabilir oldu.

***

Elbette yukarıda verilen yaşanılmış örnekler, Türkiye’nin yıllarca yaşadığı ve de halen yaşamakta olduğu toplumsal bir sorunudur.

Nitekim Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ve Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün birlikte hazırladığı, “Türkiye’de Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evlilikler, 1993- 2018 Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırmaları Veri Analizi” raporuna göre çocuk evliliklerinde:

-Türkiye, 202 ülkenin yer aldığı listede 87’nci sıradadır.

-Türkiye, Avrupa ülkeleri içerisinde ise birinci sıradadır.

-Türkiye’de şu anda 18-45 yaş arasındaki her 5 kadından 1’i (% 20’si) çocuk yaşta evlenmiştir.

-Çocuk yaşta evlenen her 3 kadından biri yine çocuk yaşta anne olmuştur.

-Yine çocuk yaşta evlenen kadınların yarısı şiddete maruz kalmıştır.

-Çocuk yaşta evlendirilen her 10 kadından üçü akrabalarıyla evlenmiştir.

-Çocuk yaşta evliliğe maruz kalmış her 5 kadından 1’inin eşi kendisinden 10 yaş veya daha büyüktür.

-Ve yapılan tüm çocuk evlilikleri imam nikâhıyla yapılmaktadır.

İşte kadına şiddetin, kadın cinayetlerinin günlük sıradan olaylarmış gibi yaşandığı ülkemizde, kadına yaşatılan acı bir yaşamın ve büyük ölçüde gizli kalan bir başka tablosu…

Elbette bu sonuçlar, ancak tespit edilebilen sonuçlardır. Çünkü bu tür yaşam, büyük ölçüde bir gizlilik içindedir ülkemizde.

Ve işte size, yine bir çocuk gelin ve de onun acı sonucu… (Yarın)