2003 yılında şiir kitabımın 158 nci sayfasında Bir Leşmiş Milletleri şöyle yazmışım:
Şu birleşmiş milletler de ne?
Beş daimi üye
Baş daimi üye
Gerisi boş üye
Peki, yüz doksan üye neci?
Onlar fasulyeci!
&
BAKALIM DÜVEL-İ MUAZZAMA, NE KADAR MUAZZAM
Elbette Türkiye olarak biz, “Ben büyüğüm, Ben kuvvetliyim” diye” müstakil bir ülkeye saldırmayı asla kabul etmeyiz. Zaten etmedik. Mevzu uzun.
Bendeniz, bu haksız hukuksuz işgali ve saldırıyı, başka pencereden bakarak irdeleyeceğim
Bizim ders alacağımız noktasından bakarak iktidar, muhalefet, bütün partiler, belediye reisleri, rektörler , sendika başkanları ve tepedeki bütün zevata hitap edeceğim.
Evvel emirde iki yüz yıllık, yakın tarihimiz kesinlikle okumalısınız. Din ve ırk şartlanması ile değil. Tarafsız bir tarihçi olarak …., bir sosyolog olarak …, bir ekonomist olarak …, bir asker olarak okuyun. O kadar çok İÇ VE DIŞ musibet göreceksiniz ki …, o musibetler ancak mucizeler ile bertaraf olabilirdi. O musibetleri ve mucizeleri kâşif gözüyle keşfederseniz…, eminim ki hepiniz birer cilt kitap yazarsınız.
Tekrar ediyorum, ancak, din ve ırk şartlanmasız okuyacaksınız. Şartlanmasız düşüneceksiniz.
Zaten ilim dünyasında şartlanma olmaz. Şartlanma varsa ilim olmaz.
En tepedekiler gerçek şartlanmasızlıkla son 200 yılımızı bilimsel gözle okur, yazar, dinler ve düşünürse; …, …, doğru karar verme şansları %95 artar. Birbirleri ile itişmeleri, çirkin söz düelloları, %95 azalır. Ülkeye huzur ve sükûnet gelir.
&
Demem şu ki:
O büyük, çoook büyük, ileri dediğimiz ülkeler düvel-muazzama olan bu ülkelerin muazzam silah fabrikaları var. Muazzam personeli ve işçisi var. Ürettikleri muazzam silahları var. Muazzam ücret alıyorlar. Eğer SAVAŞ OLMAZSA depoları muazzam şekilde dolup taşacak. Muazzam gelirleri gelmeyecek. Ülkelerinde muazzam ekonomik sıkıntı çıkacak.
Binaenaleyh dünyada asla savaşlar bitmeyecek. Bitirmeyecekler. PKK şimdiye kadar yüz kere bitmişti. Bitmedi çünkü bin kere dirilttiler. Bu emperyalist sömürgeci kafalı kocaman böyyyüüük , muazzam devletlerin bize attığı binlerce muazzam kazıktan bir kaç tanesini arz edeyim.
1-Türk askerine çuval giydirilmesi. Muazzam bir felaket!
2-Suriye’ye, 18.000 uçak , 58.000 “tır” dolusu muazzam bir silah yığma cinneti!
3-Türkiye Cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanı, yazarı, çizeri, 7580 kere Amerika’ya terörü destekleme dedi. İnadına destekledi. Muaazzam bir ihanet
4- Hem NOTA da müttefik olalım. Hem parasını verelim. F 35 leri verme. Başka yerden alalım deyince alma diye tepin. Muazzam bir kah…lik.
&
O muazzam devletcikler!..., on yıldır Suriye’deler. Peki barış nerede?
Kim, kimle savaşıyor, niye savaşıyor belli değil. Ama bir şey apaçık belli. Ölen, parçalanan, sürülen, sürünen, yıkılan, yakılan Suriye halkı. Suriye gibi geçmişte dünya kadar ülke var. ve Suriye son değil.
SONSÖZ
Muazzamlar ile dans etmek ustalık ister. Ne tam karşısında durulur, ne tam arkasında beklenir, ne yanında yürünür. Ama kendi silahını kendin yaparsan, ülke sanayiinde, kömürü, doğal gazı, elektriği, nükleer enerjiye döndürürsen onların şerrinden ciddi derecede emin olursun. Bu düvel-i muazzamanın, muazzam planı daima böl parçala yuttur.
Onlar için her yer Kore, her yer Vietnam, her yer Somali, her yer Ruanda, her yer Libya, her yer Suriye, her yer Yemen’dir. Ona buna emperyalist, faşist diye çatmanın ve kızmanın zerre kadar faydası yok. Çare biz kendi vatanımızda kendi topraklarımızda adam gibi adam olacağız. Birlik içinde olacağız. Bunun bir tek yolu var. Irk, din, bölge, kavim, aşiret, sen, ben, o, ayrılığını asla öne çıkarmayacağız. Sadece Türkiye Cumhuriyeti değil düveli muazzama olmayan bütün ülkeler, yekvücut olmazlarsa, bizim organlarımızı tek tek koparıp bizi kırk parça etmek isteyen kartal kanatlı ayılar sırada bekliyor.
&
Ukraynalı kardeşlerimize en az zarar, en az zayiatla bu belâdan kurtulmaları için dualarımı gönderiyorum. Şanlı direnişlerini alkışlıyorum.
