İktidarın muhalif belediye başkanları ve çalışanlarına yönelik gözaltı, kovuşturma ve tutuklama süreci hız kazanarak ilerliyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve yakın çalışma arkadaşlarına karşı yürütülen akıl almaz suçlama ve tutuklu yargılama süreci giderek genişledi ve tüm muhalif parti seçmenlerince seçilmiş belediye başkanları gözaltına alınmaya başlandı.
Seçimlerin hemen arkasından Van Belediye Başkanı’nın görevden alınıp yerine kayyım atama çabası çok büyük bir halk muhalefetiyle karşılaşınca yürümedi. Ancak, muhalif belediye başkanlarının görevlerinden uzaklaştırılma ve yerlerine kayyım atama, böylelikle 31 Mart seçimlerinde iktidarın alamadığı belediyeleri yasa dayatılarak, gerçekliği belirsiz suçlamalarla alınıp yerlerine kayyım atama tavrı değişmedi.
Önce DEM partili belediyelere yönelik kayyım politikası başladı arkasından bir yıllık süre içerisinde bugünkü kamuoyu yoklamalarına göre ön sırada görülen CHP’li belediyelere yöneldi. Onlarca belediye başkanıyla birlikte yüzlerce çalışma arkadaşı henüz iddianameleri bile hazırlanmadan gözaltına alınıp yargılanmalarını bekliyorlar.
Bu sabah sıra hangi belediye başkanında veya muhalif bireyde, diye düşünmeye başladık. En son 5 Temmuz 2025 sabahı Adana, Adıyaman, Antalya belediye başkanları sabah operasyonlarıyla gözaltına alındı. İktidar yurttaşın kafası karışmasın diye başkanlarını gözaltına alacağı kentleri alfabetik sıraya koymuş gibi bir tavır içinde. 81 ilin ve altı yüzden fazla ilçenin kaçının belediye başkan ve çalışanları sırada acaba?
Bu demokrasi, hak, hukuk, adalet anlayışıyla bağdaşmayan tutuklama kampanyası giderek tüm muhalefeti susturma, totaliter yönetimi daha ileri götürüp yasaların olmadığı emir-komuta düzeni mi hedefleniyor? Böylesi bir düzenin ülke gerçekleriyle uyuşmayacağını, demokrasi istemlerinin yükseleceğini yöneticilerin bilmesi gerekir.
Bu haksız, adaletsiz uygulamalara CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel çok sert karşılıklar veriyor ve düzenlenen mitinglerde iktidarı erken seçime zorluyor. İktidar bu çağrıya olumlu yanıt verir mi, bilinmez. Alanlardan yansıyan görüntüler ekonomik ve siyasal çalkantı içinde bocalayan kitlelerin sandık taleplerini sergiliyor. Bu talep görmezden gelinmemeli, bir an önce seçime gidilerek ülkede huzur sağlanmalı. Sağlanabilirse!
Muhalefete yönelik tavırlar pek hayra alamet görünmüyor. Umarım daha büyük kargaşa ve içinden çıkılmaz günler yaşamayız.
