Cuma günü, 12 Eylül darbesinin 45’inci yıldönümü idi. Bu nedenle o gün neler söylenmiş, bir darbe karşısında davranışlarımız nasıl olmuş, bir hatırlayalım dedim.

Harekât 04’de olmuştu, 06’da içeri alınmıştım. Yani 12 Eylül 1980 günü 06 sonrasından bihaberdim.

Yine de merakımı gidermek için internetten taradım, o günün büyük gazetelerinden biraz bilgi topladım ve darbe hakkında neler söylenmiş bir görelim dedim.

***

İşte 1980’in Eylül’ünde gazeteler:

13 Eylül'de Hürriyet, Atatürk Yolunda Devam...” manşetini atmış.

Başyazısında ise Atatürk'ün demokrasiye inanan evlatları haykırıyor; Ne Mutlu Türküm Diyene ifadeleri yer almış.

Yine Hürriyet, 17 Eylül'de Gerçek Demokratların Kükremesi manşetini atmış.

14 Eylül’de Milliyet'in manşeti, “Demokrasi için 12 Eylül'ün başarısı şarttırolmuş.

Yine Milliyet'ten Yılmaz Çetiner, “Yahu dünya varmış! Yaşam özgürlüğü ve bu özgürlüğün tadı varmış!” diye yazmış.

Devam edelim…

Cumhuriyet'te Oktay Akbal, “Atatürk devrimlerinin yandaşları, Atatürk ilkelerinin sahipleri böyle bir duruma sürgit göz yumamazlardı elbet...” demiş.

Tercüman'dan Rauf Tamer, “Kenan Evren'in söyledikleri, her hukukçunun ve her profesörün başucuna bir mukaddes kitap gibi asılacak sözlerdirdemiş.

15 Eylül'de Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve yazarı Çetin Emeç, “Vahşet havuzunda zarafet” diye tanımlamış darbeyi.

Tercüman'da Güneri Cıvaoğlu, “İhtilalcilerin hedeflerine ulaşmaları için başarılar dilerim demiş. Nazlı Ilıcak ise 18 Eylül 1980 günlü Tercüman'da, “Kenan Evren'e tamamıyla katılıyoruz. 12 Eylül ne bir darbedir, ne bir ihtilal diyerek darbeyi savunmuş.

Ve 15 Eylül günlü gazetelerde üniversitelerin kutlama ve başarı dilekleri yer almış.

***

Ve de kutlamalar devam etmiş.

Meclisi, siyasi partileri, sendikaları, dernekleri kapatılmış ülkenin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk, Kenan Evren’i kutlamış, başarılar dilemiş.

Ve Anayasası lağvedilmiş ülkenin Anayasa Mahkemesi Başkanı

Ve Yargıtay ve Danıştay ve Sayıştay başkanları

Ve Uyuşmazlık Mahkemesi ve Üniversitelerarası Kurul ve Odalar Birliği başkanları Evren'e birer başarı ve kutlama mesajı göndermiş.

Ve TÜSİAD, Kenan Paşa'nın şahsında darbecileri kutlamış, başarılar dilemiş. Ardından tüm iş dünyası kutlama mesajları göndermiş.

Ve 28 Aralık 1982’de Üniversitelerarası Kurul, o gün Türkiye'de bulunan 27 Üniversite adına, Evren’e Fahri Profesörlük ve Fahri Doktora unvanı vermiş.

Ve de Evren cübbesini giyerken herkes ayağa kalkmış, Evren ayakta alkışlanmış.

***

İşte bu kurumlar, o gün devletin en yüksek ve en saygın kurumlarıdır.

Bu gazeteler, o gün tüm basın dünyasının % 90'ını temsil etmektedir.

Bu yazarlar, o günkü basın dünyasının kanaat önderleridir.

Yani bu alıntılar, o günkü Türkiye'nin basın, yayın ve Cumhuriyetin yüksek kurumlarının genel eğilimini belirlemektedir.

Daha da önemlisi:

Kenan Evren’e 1990’da Atatürk Uluslararası Barış Ödülü verilmiştir.

Ve Sünni’si ve Alevi’si ve Türk’ü ve Kürt’ü ve sağcısı ve solcusu, yani tüm bu toplum darbenin başı Kenan Evren’i, % 92 oyla Cumhurbaşkanı seçmiştir.

Ve de bu toplum, 1982 darbe anayasasını % 92 oyla kabul etmiştir.

Ama ne yazık ki bu toplum, bugüne kadar tüm bu davranışları nedeniyle, kendisiyle bir kez olsun yüzleşmemiş, yüzleşememiştir.

***

İşte bunun için diyoruz ki:

Ey, o gün 12 Eylül darbesini davul-zurna ile karşılayanlar

Ey, o gün Kenan Paşa’yı çiçeklerle kutlayıp, tebrik edip, başarı dilekleri sunup ölümünde yalnız bırakanlar

Ey, o gün yollara, caddelere, okullara ismini verenler

Yaptığınız bu davranışlardan, bugüne kadar bir utanç duyar oldunuz mu?

Ve de:

Ey, manşetleriyle ve köşe yazılarıyla darbenin lideri Kenan Evren’e büyük övgüler dizen o günün basın dünyası

Ey, o gün karşısında esas duruşta duran yüksek yargı mensupları

Ey, o gün brifinglerde onu ayakta alkışlayan rektörler

En azından temsil ettiğiniz kimliklere karşı, bugüne kadar bir utanç yaşar oldunuz mu?

***

Ve yine diyoruz ki:

Cenazesinde bulunmayan, ama 12 Eylül’ün sabahında sıraya girip elini öpenler

Cenazesinde bulunmayan, ama yaptığı resimleri almak için sıraya giren başta TÜSİAD olmak üzere bu ülkenin iş dünyası

Cenazesinde bulunmayan, ama Kenan Evren’e “Fahri doktora” unvanı verenler

Cenazesinde bulunmayan, ama Kenan Evren’e 1990’da “Atatürk Uluslararası Barış Ödülü verenler

Özellikle bilesiniz ki, ülkenin doğusunun batıya, batısının doğuya yükselen nefretinin tohumları o gün atılmıştır.