Evet, 42 gün sonra bu ülkenin siyasi kaderi yeniden belirlenmiş olacaktır. Yani 2017 yılının 16 Nisan akşamı, referandum sonucu ya "HAYIR" ya da "EVET" olarak çıkmış olacaktır.
Ama sonuç ne olursa olsun, 17 Nisan sabahı bir bakmışız ki:
-Kılıçlar kınına girer, kalemler çıkarılır olmuş!
-Savaş tamtamları susar, barış davulları çalınır olmuş!
Yani yeni bir toplumsal barışın kıvılcımı çakılır olmuş!
Olur mu? Olamaz ya, olduğunu varsayalım...
***
Eğer referandum sonucu "HAYIR" çıkmış ise:
-Başta iktidar olmak üzere tüm "EVET" cephesi kendini sorgular, "HAYIR" diyenlere saygı duyar olmuş!
Özellikle de AKP iktidarı:
-Bu ülkenin siyasetini gereksiz yere meşgul ettiği için...
-Zaten gergin olan toplumu daha da gerdiği için...
-Kendi siyasi partisini ve de kendine oy veren halkı bir çıkmaz içine soktuğu için...
-"HAYIR" diyenleri daha baştan "terörist" ilan ettiği için...
-Ve de bölgede savaş halinde olunduğu, birçok köşe yazarlarının içerde tutulduğu, OHAL gölgesinde bir referandum yapıldığı için...
Genelde bu ülkenin halkından özür diler olmuş!
Peki, olur mu? Olmaz ya, bunun da olduğunu varsayalım...
***
Eğer referandum sonucu "EVET" çıkmış ise:
-Bu toplumu tanıyamamış oldukları için...
-Bu toplumun kimyasını okuyamamış oldukları için...
-"HAYIR" gerekçesini yalnız Erdoğan karşıtlığına kilitledikleri için... Başta CHP olmak üzere tüm "HAYIR" cephesi kendini sorgular, politik stratejilerini gözden geçirir, yeni bir siyasal ve toplumsal analiz yapar olmuş!
Bu da olmaz ya, yine de olur varsayalım...
***
Rüya bu ya...
"EVET" çıkarsa, özellikle iktidara talip olan "HAYIR" cephesinin siyasi liderleri, o gece ya da 17 Nisan günü görevini bırakır olmuş!
"HAYIR" çıkarsa, "EVET" cephesinin siyasi liderleri, o gece ya da 17 Nisan günü görevini bırakır olmuş!
Ve de Türkiye'de siyasetin nefes aldığı yeni bir siyasal ortamın, gerçek toplumsal bir barışın tohumlarını ekecek yeni bir kuşağın önü açılır olmuş!
Yine olmaz ya, özellikle bunu da olur varsayalım...
***
Yani toplumun beklediği budur.
Peki, bizde böyle bir siyasal gelenek var mıdır? Yoktur. Çünkü bu ülkede, bugüne kadar böyle bir gelenek görülmemiştir.
Peki, böyle bir siyasal olgunluk var mıdır? Yoktur. Çünkü bu ülkede, bugüne kadar böyle bir olgunluk da görülmemiştir.
Referandum konuşmalarında özellikle birbirini "vatan haini" olarak, "terörist" olarak suçlayan siyasetten böyle bir olgunluk beklemek mümkün müdür? Hayır.
Herhalde böyle bir beklentinin olacağını sanmak ve de buna inanır olmak bile anlamsız olacaktır bu ülkede.
***
Evet, bizde:
8 Mayıs 2015 günü İngiltere genel seçimlerinde, sandıkların kesin sonucunu beklemeden istifa eden İngiliz muhalefet liderleri gibi bir muhalefet kültürü yoktur.
-23 Haziran 2016 günü yapılan referandum sonucunda, AB'ye % 52 "HAYIR" çıkınca, Başbakan Cameron'nun görevini bırakma kararı verdiği gibi bir İngiliz siyasi iktidar kültürü yoktur.
-Ve 21 Mart 2015 günü, "İzmit körfez geçişi asma köprüsünde halat kopmasından oluşan kaza benim hatamdır" diyerek intihar eden Japon mühendis Kishi Ryoichi'nin temsil ettiği gibi bir Japon kültürü de yoktur.
Ama yine de bizler, tüm bu beklentilerin gerçekleşeceğini ve de siyasal ve toplumsal böyle bir kültürün oluşacağını özellikle varsayalım...