İsrail’in Gazze’ye saldırısı, 7 Ekim 2023 tarihinde İsrail ve Amerikan ajanları tarafından FKÖ’yü bastırmak, geri çekilmesini sağlamak, işlevsiz bırakmak üzere kurulmuş örgüt olan Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları'nın İsrail geneline geniş çaplı saldırısı ile başlayan bir saldırıdır.

Hamas bu saldırıyı bile bile başlatmıştır, arkasından İsrail topyekûn savaşa girişmiştir.

Hamas’ın Gazze’li Filistinlileri korumak üzere kurulduğu masalına dünyada kimse inanmamaktadır. Aynı güçlerin Afganistan’da yıllarca etkili olan Sovyet güçlerine karşı Pakistan’da kurduğu Taliban örgütüne biçilen kaftanı bugün Hamas giymiş durumdadır.

El Kaide, IŞİD, Ensar ve benzeri grupların Suriye rejimine karşı, Esad’ı devirmek üzere kurulmuş olup operasyonlarını 10 sene içinde gerçekleştirerek iktidarı bu örgütlerin çatı örgütü olan HTŞ’ye teslim edilmesini sağladıkları gibi…

Görünüşte İslamcı, gölgede emperyalist uşağı her üç kanlı örgüt de ne bölgeye, ne de bölge insanlarının inançlarına hizmet ediyor. Etmediği gibi Amerikan ve İsrail rejimleriyle tam bir anlayış birliği gösteriyor. Bölgenin işgaline hem lojistik hem de ideolojik destek sağlıyor. İktidara getirilen katil Colani’nin yıllarca eğitilip Şam’da iktidar koltuğuna oturtulması, gelir gelmez ülkesini işgal eden İsrail’le bir anlaşmazlığı olmadığını ilan etmesi, buna karşılık ülkede farklı inançları olduğu bilinen topluluklara katliam uygulaması bize yayılmacı politikaların artık gizlenemediğini, gözümüze soka soka öğretiyor. Her üç örgütün de türetilmiş emperyalist piyonlar olduğu gerçeği sırıtıyor.

Dünyanın gözü önünde, hiçbir yaptırımla karşılaşmadan soykırım uygulayan Netanyahu rejimi, ki katliamlarıyla Hitler’i aratmıyor, bugün, 21 Ağustos 2025, fiilen Gazze’yi işgale başladı. Açık ki Gazze’de yaşayan Filistinlileri başka bölge ülkelerine gönderecekler. Gazze boşaltılacak, İsrail’in Doğu Akdeniz’de serbestçe at oynatmasının yolu açılıyor. İsrail açısından yaşamsal değerde olan Akdeniz’in doğalgaz yatakları, bölgeden geçen petrol boru hatları güvenceye alınmış olacak. Emperyalistler için (ABD-AB) işler kolaylaşacak, sömürü alanlarına daha güven içinde girecekler.

İsrail aynı zamanda Lübnan’da konuşlu Birleşmiş Milletler (BM) askerlerinin çekilmesini duyurdu. Bunun anlamı “bölgede ulus devlet bırakmayacağız, bizim sınırlarımıza katacağız.” olarak düşünülmelidir. GOP işliyor, tüm Ortadoğu tek bir Siyonist rejim denetimine geçiyor. Proje çok geniş ve bölge daha kanlı çatışmalara, on yıllar alacak kargaşaya gebe.

Bu gelişme dünya halkları ve bölgede ayakta kalabilmiş ulusal devletlere açık tehdittir. Bugün Libya, Afganistan, Irak ve Suriye’nin başına örülen çorapların yarın kimin başına örüleceği açık değil mi?

Dünya halklarının ve İsrail’in kendi yurttaşlarının tüm protesto gösterileri işe yaramadı, işgal ve sınırların değiştirilmesi adım adım uygulanıyor.

Bölgede ayakta kalmayı başarmış tüm ulus devletler ve İsrail işçi sınıfı bu işgali ve bölgesel kargaşayı durduracak güçlerdir. Harekete geçmeli, soykırıma ve işgale seyirci kalmamalı ve sonuç alacak girişimlerde bulunmalıdır.

Bu girişimler neler olabilir?

İsrail’e gidecek tüm hava, deniz, kara yolları kapatılmalıdır.

Limanlardan İsrail’e savaş malzemeleri taşıyan gemiler durdurulmalıdır.

İsrail’e gıda ve destek malzemeleri taşıyan her türlü aracın önü kapatılmalıdır.

Özellikle Bakü-Ceyhan boru hattından geçip İsrail’e ulaşan petrolün akışı önlenmelidir. İsrail tankları ve uçakları bu petrolle çalışan savaş aygıtları (tank, top, uçak) ile Filistinlilere ölüm yağdırmaktadır. Sözde İsrail karşıtı görünüp, savaşı durduracak ciddi girişimlerde bulunmamak da soykırıma ve işgale ortak olmak anlamı taşır.

Trump’a, Netanyahu’ya ve AB liderlerine dünya kamuoyu baskı uygulayarak duruma acil olarak müdahale etmelidir.

Bölge ateş altında ve bu yangın tüm dünyayı sarma eğilimi gösteriyor.

4719Eb5F F3F9 4684 Bb2F 8Dfba7638305