Başta, Altılı Masa ortakları olmak üzere, tüm muhalif partilere çağrımdır.
Baştan söyleyeyim bu çağrımı ve aşağıdaki yazıyı “kıyak” kabul ediniz…
Amacım, AKP Hanedanının gidişine katkımızın olması.
Esas amacımız, Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ın 20 yıl içinde sarf ettiği çelişkilerle dolu görüşlerinden bazılarını hatırlatmaktır.
Dönüşleri…
Hataları örtme çabaları…
Pişkinlik halleri…
Çark edişleri…
Bütün muhalif partiler, aşağıda hatırlatılan “gerçek halleri” seçim meydanlarında seslendirip, tepe tepe kullanabilirler.
“Çark etmek” nedir, vurgulayabilirler…
20 yıldır bizleri idare edenleri durum-vaziyetlerinin içyüzünü halkımıza hatırlatabilirler.
Bu hatırlattıklarımız, “Hata ve yanlışların bir gün gün ışığına çıkma gibi bir huyları vardır” özdeyişinin örneklerinden sadece bazılarıdır.
İşte size AKP lideri ve yönetiminin son 20 yıldaki çark ediş örnekleri:
Diyarbakır konuşması:
2005 ‘te Diyarbakır'da yaptığı konuşmada "Kürt sorunu benim de sorunumdur" diyen Recep Tayyip Erdoğan, Nisan 2011'de "Kürt sorunu yoktur, Kürt kardeşimin sorunu vardır" diyerek çark etme konusunda çığır açmıştır.
Danimarka ve tornistan..
Hz. Muhammed'le dalga geçen karikatürler yayınlandıktan sonra NATO genel sekreterliğine aday olan Danimarka başbakanı Rasmussen'e önce oy vermem demiş sonra da Türkiye’nin de desteğiyle Rasmussen NATO genel sekreteri olmuştu.
Libya saçmalığı…
NATO, Libya'ya müdahale konusunu gündeme getirmiş, Erdoğan, 28 şubat 2011 günü, “NATO'nun ne işi var Libya'da. Öyle saçmalık olur mu", 21 Mart 2011'de "NATO, Libya'nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya gitmelidir" demişti. Meclis’ten Libya’ya asker sevki için teskere çıkmıştı. Hatta daha meclisten teskere kararı çıkmadan filomuzun Libya'ya doğru yola çıktığı haberleri gelmişti.
Rahip Brunson;
Erdoğan 11 Ocak 2018’de casusluk suçlamasıyla tutuklanan Rahip Andrew Brunson için ABD’ye; “bu fakir bu görevde olduğu sürece o teröristi alamazsın” demişti. Erdoğan’ın bu sözlerinden 9 ay sonra Ekim 2018’de serbest bırakılan rahip ABD’ye döndü.
Gazeteci Deniz Yücel;
Erdoğan 13 Nisan 2017’de Alman vatandaşı Die Welt gazetesi muhabiri Deniz Yücel için; “bu makamda olduğum sürece Almanya’ya dönüşü söz konusu değil” demişti. Deniz Yücel 16 Şubat 2018’de Almanya’nın tahsis ettiği özel uçakla Türkiye’den ayrıldı.
Cemal Kaşıkçı:
Erdoğan 14 Aralık 2018’de Arabistan’a hitaben; “bu millet enayi değil. Hesap sormasını bilir. Belgeleri gösteririz ama vermeyiz” demişti. Kaşıkçı cinayetine ilişkin belgeleri içeren dosya 7 Nisan 2022’de Suudi Arabistan’a verildi.
İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği…
Erdoğan 15 Mayıs 2022’de; “Parlamentolarında PKK yanlısı milletvekilleri olan İsveç ve Finlandiya’nın Nato’ya girmelerine evet demeyiz” demişti. Yaklaşık 45 gün sonra bu ülkelerle görüşmeler başladı.
Peres’e “one minute” çıkışı;
Davos zirvesinde Peres ve İsrail için; “Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi iyi bilirsiniz, Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum ” dedikten 1 saat sonra yaptığı açıklamada “Herhangi bir şekilde ne İsrail halkını, ne cumhurbaşkanı Peres’i, ne de Musevi halkını hedef aldım. Benim tavrım moderatöre olmuştur” demiştir.
Mısır ve Mursi…
Mısır; “Halkın desteğiyle Mısır cumhurbaşkanlığı görevine gelen merhum Mursi, zalim Sisi tarafından devrilmiş ve hapse atılmıştır. Bizim, onun adeta katili durumunda olan kişiyle bir araya gelmemiz mümkün değildir. Onun oturduğu masada asla oturmam dedim, onunla asla görüşme yapmam dedim.”
Bu açıklamalardan sonra her iki ülke de karşılıklı büyükelçilerini çekti. 9 yıl sonra Katar’da Türkiye’nin talebiyle Sisi ve Erdoğan bir araya geldi. Erdoğan bu görüşme için “siyasette küslük olmaz” dedi.
(SÜRECEK)