Madem ki iki kadın da çocuğun kendisine ait olduğunu iddia ediyorlar, çocuğu cellat kılıcı ile ikiye bölsün, paylaşsınlar” diyor. Cellada tembih ediyorlar, “kılıcı kaldır, sakın çocuğu öldürme.” Emir gereği cellat kılıcını kaldırıyor, ya Allah bismillah deyip kılıcı çocuğa indireceği sırada kadınlardan çocuğun esas anası olan hanımdan acı bir feryat yükseliyor. “Aman aman, ben istemiyorum. Çocuğu ona verin” diye feryat edip bayılıyor. Çocuğun esas anasının bayıldığı gün sahte anne imana gelip gerçek annenin bayılan kadın olduğuna ikrar ediyor. Çocuğun esas anası olan kadın öteki kadına “çocuğu sana vereyim, arasıra görmeme izin ver” diyor. Sahte anne “ben senin gibi ona bakamam, o senin kanın ve canındır. Al evladını” d iyor. Hz. Süleyman A.S. böylece olayı çözmüş oluyor.

Nemil suresinde buna benzer bazı ilginç olaylar vardır. Bu çözüm Hz. Süleyman’a Allah tarafından verilmiş bir mucizedir. Anlatılan bu ilginç olay nedeni ile burada bir gerçeği de ifade etmek gerekir. O da şudur; Bu gibi gizemli ibretli ilginç olayları saygıdeğer okuyucularımıza aktarırken bunlar mümkün mertebe kaynakların yerini, zamanını, belgenin bilginin kaynağı nedir, kayıtlı mıdır, nasıl nakledilmiştir, özellikle de ayet mi, hadis mi, sahih mi hikaye mi, masal mı, roman mı bu olayın gazetecilik açısından ve okuyacaklar ve eser sahiplerine bir saygıdır.

Yani işin en önemli yönü de sorumluluk, ima, töhmet, yalan vs gibi düşüncelerden uzak olmalıdır. Zaten yazarın nakledenin samimiyeti yazıya yansıtmaktadır. Benim yazılarımda duyulanların bu özelliği görebilmelidir. Yazının uyduruk mu, araştırma eseri mi, kaynaklı hayal mi oludğunu yazar belirtmelidir diye düşünüyorum.

*

Bursalı İsmail Hakkı hazretlerinin ruhul-beyan tefsirinde kayda geçmiş, şekil müslümanlığının riyakarlığı, özellikle yaşamı, müslümanlığının esas oludğunu belgeleyen önemli bir olay, ibretle okuyalım:

Bir önceki konumuzda Hz. Sülayman hakkında bilgi vermiş ve tüm tabiat varlıklarından çoğunun dili, yaşantısı ve aralarındaki uyum vs ile ilgili cinlere hükmettiğini anlatmıştım. Şimdi ise yine Hz. Süleyman’ın divanından bir adalet örneği şudur:

Kur’an’da Nemil (karınca) suresinde ve Kur’an-ı Kerim’in muhtelif yerlerinde Hz. Süleyman ve babası Hz. Davut A.S. den söz edilir.

Hz. Süleyman özellikle insanlar, cinler ve hayvanlara, tabiata ait üstün yetkilere sahip kılınmış ve adaleti ile meşhur bir peygamberdir. İşte kuşlarla insanlar arasındaki bir adalet örneği; bu örneklerden bazılarında Kur’an’da zikredilmiştir.

İsmail Hakkı  hazretlerinin Ruhul Bursalı-Beyan adındaki meşhur tefsirinden açıkladığına göre Hz. Süleyman A.S.e adalet divanının kurulduğu bir anda bir dava geliyor. Davanın konusu bir serçe kuşu çeşmeden su içerken, müslüman kılıklı bir dervişin kuşa su içerken bir taş attığını, kanadına isabet eden taşın kuşun kanadını kırdığını kısasen ve kıyasen yani kaşa-kaş, göze-göz, dişe-diş dervişin kolunun kırılması için dava açtığını bildiriyor. Hz. Süleyman cinlere emrediyor, olay günü cinlerle şahitlik için dervişi saraya adalet divanına getiriyorlar. (Not: Hz. Davut A.S. (Hz. Süleyman’ın babası) Hz. Süleyman M.Ö. XI. Asırda yaşamış baba-oğul, halef-selef, yani Hz. Süleyman halef, Hz. Davut seleftir. Hz. Süleyman, Hz. Davut’un oğlu ve onun halifesidir.

(SÜRECEK)