Hz. Abdullah anlatıyor; Babam Hz. Ömer R.A. ömrünün sonlarına doğru şöyle diyordu; Eğer Allah nasip ederse, halife yönetici padişah olarak halkımın içinde bir yılımı seyahat ederek geçireceğim. Onların dertlerini dinleyip derman bulmaya çalışacağım. Böylece gerçek yönetim yapmanın mutluluğunu yaşayacağım. Valilerin bana ilettikleri istekve arzuları yerinde göreceğim. Böylece hlka karşı sorumluluğumun bana yüklediği tüm ağırlığı ile yerinde görmüş olacağım.

Sana gelemeyene senin gitmen, sana ulaşamayana senin ulaşman, kimsesizlerin kimsesi olmak bizim yüklendiğimiz görevi farzıyetidir, zorunludur. Görevimin on verimli yılı bu olacaktır, buyurdular.

Çünkü ırmak kıyısında bir köprüden geçerken bacağı kırılan keçinin hesabını Allah benden soracaktır. İşte adalet budur. Odana kapanıp dışarı, halkın içine girmemek, pencereyi kapatıp güneşin ve havanın odaya girmesini engellemek gibidir, halka kulağını tıkamaktır, buyurdular.

HALKIN PARASININ HALKIN HİZMETİNE HARCANMASI ESASTIR

Devlet hazinesi nerelerden kazanılan paralarla doluyorsa, geldiği yerlere harcanması gerekir. Burada hiç bir ayırım gerekmez. Bu konda halkın inancına bakılmaz. Sen Hıristiyansın, sen Yahudisin denmez. İşte bir örnek:

İstanbul’un aşığı ulu hakan Fatih Sultan Han İstanbul’u fethedince günlerce tebrikleri kabul etmiş. Fetihten önce İstanbul’un ahvalini bizzat halktan öğrenmiş. Doğu Roma İmparatorluğunun Bizansın yıkımının sebeplerini kayıt altına almıştır.

Fatih Sultan Mehmet Han’a tebrik ziyareti yapanlardan birisi de, yıkık Bizansın başvekili Notaras da bir gün Fatih’i ziyarete geliyor ve huzuruna gelirken bütün servetini altın, nakit olarak da getiriyor. Güya sadakat örneği gösteriyor ve Fatih’e takdim ediyor. Ben seni tebrik edecektim. Deseydin ki bu para beytülmalındır, al bunu İstanbul’a harca deseydin seni kutlayacaktım. Ama bu parayı sen bana takdim ettin  o zaman bu para ganimet olur. Yani kılıç hakkı olur. Bu para benim ve askerimindir ve bu amaçla askere taksim etmek üzere teslim alır. Sonra der ki, devlet malını gasbeden yöneticiler o devletin inkirazının ana sebebidir. Senin gibi binlercesi bu düşünce ile Bizansın yıkılmasını hazırlamışlar, demiştir.

(SÜRECEK)