İstanbul CHP il yönetimine kayyım atanması YSK’da onaylandı. YSK kendini yadsıdı, kendi kurulunun aldığı kararların bağlayıcılığını görmezden geldi, tek kişiden oluşan bir alt mahkemenin, asliye hukuk mahkemesinin kararını benimsedi.

CHP merkez yönetimine kayyım atama yolunu açtı.

YSK bundan önce de tek adam rejiminin oylandığı halk oylamasında 2 milyon 500 bin mühürsüz oyu geçerli sayarak hukuk kurallarını çiğnemişti ve günümüzde yürürlükte olan baskıcı, otokratik rejime yol açmıştı. Aynı zamanda İstanbul belediye başkanlığı seçiminde aynı zarftaki 4 oydan birini geçersiz saymıştı.

Çark oligarşinin lehine dönüyor.

Gözlerimiz önünde oynanan bir oyun zorlamayla seçmene, halka dikte ettirilmek isteniyor. “Sorun CHP’nin, beni ilgilendirmez” bakışı yanlıştır, olanları görmezden gelmektir, gerçeklerden kaçmaktır. Sorun hepimizin sorunu.

Bugün CHP’ye uygulanan hukuksuzluk günü gelir her muhalif partiye uygulanır.

Gidişten memnun olmayan, yaşanan açlığa ve sefalete son diyen; ormanımızın, toprağımızın ve suyumuzun yağmalanmasına karşı çıkan, ülkenin Ortadoğu batağına çekilmesinden rahatsızlık duyan, içinde çırpındığımız haksız, hukuksuz düzenin son bulmasını isteyen her kişi, kurum, parti, sendika, demokratik kitle örgütü tepki vermeli, Sayın Özgür Özel’in başlattığı mitinglerde milyonları bulan kitle içinde yer almalıdır.

Suriye’yi HTŞ piyonlarıyla ve fiilen İsrail militarizmiyle işgal etmiş olan emperyalizm BOP projesiyle bölgemizi topyekûn haritalandırıyor. Bu proje çerçevesinde iktidar ne yazık ki bağımsız bir ülke yönetimi gibi davranmıyor, emperyalist odağın bölge valisi gibi işlev görüyor. Tüm soyguncu küresel düzenlerle bağlantısı olmayan tam bağımsız bir ülke olmalıyız.

İktidar CHP çevresinde toplanmış olan demokratik muhalefeti doğrudan CHP’yi hedef alarak dağıtmaya çalışıyor. Şu anda en güçlü muhalefet odağı olan CHP’yi de teslim alırsa, yok denecek noktaya gelmiş demokrat muhalefetin tüm itirazları, basın açıklamaları, mitingleri hiç bir anlam ifade etmeyecektir.

Cumhuriyet yanlısı, demokrat, özgürlükçü, yoksul-zengin ayrımı yapmayan, herkesi eşit yurttaş görmeyi temel alan, Ortadoğu batağından uzak kalacak bir yönetim düşünen her kişi bu gidişe dur diyecek girişimlere omuz vermeli, destek olmalıdır.

Bu hukuksuzlukları oturup izleyecek zamanda değiliz.