Çevremizde araştırma yapmak için önce kendi yaptıklarımıza bakalım. Kaybedebileceğimizi, yapacağımız işten zararlı çıkacağımızı bile bile yapmak istediklerimizi ölçüp biçmeden yapmaya çalışırız. Sonuçta zararlı çıkan biz oluruz. Amacımıza ulaşmak bizim için yeterlidir. Kaybettiklerimizin hiçbir önemi yoktur.
İnatlaşmak, sadece insanlar için geçerli değildir! Kısaca “eşek gibi inatçı” olan başka canlılar da vardır. Rahatımızı kaçıran diğer canlıları gerekirse kimyasal ilaçlar kullanıp yok etmeye çalıştık. Bizim çabalarımızı, sonunda zararlı olarak gördüğümüz canlıların sadece zayıf olanlarını ortadan kaldırabiliriz.
Daha çok kazanma hırsımız var. İstediklerimizi elde etmiş olsak bile daha fazlasını isteriz. Doymak bilmeyen hırsımız, çevremizi kirletti. Doğal ortamında yaşayan birçok canlı türü yok oldu. Uzmanlar, yok olan canlı türlerini saymakla bitiremiyor. Geçtiğimiz günlerde TRT belgeselde izlemiştim. Yok olduğu sanılan bir yabani hayvan foto kapana takılmış. Çevre dostu uzmanlar hazine bulmuş gibi sevindiler.
Vahşi doğa olarak gördüğümüz ortamda yaşayan hiçbir canlı kendi türünü, diğer canlı türlerini yok etmek için çaba göstermez. Aslında her canlı diğer canlıların, yaşadıkları çevrenin ayakta durmasına katkı sağlar. Ardıç kuşları, ardıç ağacının; karıncalar, kaparinin neslini sürdürmesine katkı sağlar.
Dünyada yaşayan canlılardan sadece insanlar yaşadığı çevreyi, içtiği suyu, aldığı nefesi kirletti. Çevresinde yaşayan diğer canlılara acımadı. Onları acımasızca sömürürken yok etme yoluna gitti. Onların yaşama alanları yok edildi. Aslında kendi geleceğini yok ettiğini geç te olsa anladı.
Yok olma tehlikesiyle karşılaşan yabani hayvanlar, insanlardan uzakta yaşamaya devam etti. Bitki türleri bulabildikleri her alanda yeniden yer almaya başladılar. Betonlarla kaplanan yeşil alanlarda onları görmeye başladık. Araçların geçtiği asfalt yollarda, çok katlı apartmanların bulunduğu alanlarda inadına yaşamaya çalışıyorlar. Yaya kaldırımlarında, yeşil alan olarak ayrılmış yerlerde, çocuk parklarında, küçük bahçelerde yer alan yeşilliklerin içinde böcekleri, yaban arılarını görebiliyoruz.
Onlar inadına yaşamaya çalışırken çok şeyler istemiyorlar. Karınlarını doyuracaklar. Gelecek kuşaklarla nesillerini sürdürecekler. Bunları yapmaya çalışırken karın tokluğuna yaşadıkları çevreye, insanlara hizmet edecekler.
Biz insanlardan canlarını kurtarabilenler yaşamaya devam edecek.