Sayısal fotograf makinelerinin yaygınlaşması görüntü çekmeyi kolaylaştırdı. Bir fotograf makinesi, birkaç ekipmanla birlikte bellek kartı doluncaya kadar çekim yapabilirsin. Makinenin bataryasını yeniden doldur; bellek karında yer alan fotografları bilgisayara aktar. Yeniden çekimlere devam et.
Giden gelmiyor. Yeni ustalar yetişmiyor. Tüketim alışkanlıkları değişti. İnadına mesleğini sürdürmeye çalışan ustalarımız yine yapabileceklerinin en iyisini yapabilmenin gayreti içindeler. Onların hiç beklemedikleri bir anda gruplar halinde fotografçılar gelir. Kısa bir sohbetten sonra işyeri fotograf stüdyosuna dönüşür. Aynı kişiler, aynı fotografları diledikleri kadar çekerler. Yine ayaküstü kısa bir konuşmadan sonra evli evine; köylü köyüne döner.
Ustalarımız, ilkokula gidecekleri yıllarda meslek öğrenmek için yola çıktılar. Ustalarından öğrendikleri bilgilere kendi deneyimlerini kattılar. Soru sorulmazsa konuşmayan, işyerine gelen kim olursa olsun onları incitmeyen ustalarımıza genellikle aynı sorular sorulur. Son ustalar, yok olan meslekler, bir türlü meslek öğrenmeye gelmek istemeyenleri konu alan çok kısa söyleşiler, birkaç fotografla birlikte basında yer alır.
Genelde okumuş, diploması olanların cahil olarak gördükleri ustalarımızın sohbetleri başkadır. Konuşmaya başladığımızda okumuş olanların bilmediği bilgilere ulaşırsınız. Onlar, bilginin önemini öğrenmişler. Mesleki bilgilerin, deneyimlerinin yanı sıra farklı konularda doğru bilgilere ulaşmışlar.
Fırsat buldukça yaptığımız sohbetler, benim için çok verimli geçti. Ustalarından aldıkları bilgiler, işlerini yaparken karşılaştıkları insanlar onlara yeni bilgiler öğretmiş. Aynı kişiler, aynı ustalardan alış veriş yapmış. Aynı ustalara bakır kapları kalaylatmış. Yıllar içinde müşteri, satıcı arasındaki güven, dostluğa dönüşmüş.
Ustalarımız, eski dostlarının ne zaman selamlarının; ne zaman kendilerinin geleceğini adı gibi bilirler. Karşılıklı güven sonsuzdur. Genelde pazarlık yapılmaz. Ustalarımız yapılması gerekenin en iyisini yaparlar.
Kalaycı ustalarımız, yıllar içinde kimin ne zaman hangi kapları getireceğini bilir. Bazı dostların bakır kapları özenle kullanılmıştır. Ustamız, sadece kalay yapar. Deyim yerindeyse birden fazla “avradı” olanların bakır kapları savaştan çıkmış gibidir! Bazı müşterilerin evlerinde gelinlerin, kaynanaların, eltilerin arasındaki tartışmaların izleri çuval içinde gelen tencerelerden, tavalardan belli olur.
Atlar tepişir. Arada eşekler ezilir. Aile içindeki kavgalardan ise yemek yenilen kaplar payına düşeni alır. Kalaycı ustalarımız, deneyimlerini anlatır. Ancak dedikodu olmasın diye eski dostların adlarını vermez. O bilgiler, devlet sırları gibi özenle saklanır.