Ne güzel ne koca yürekli bir milletiz !!
Korona illeti memleketimize musallat olduğundan beri bertaraf etmek için yediden yetmişe tüm memleketçe uğraşıyor, savaşıyoruz.
Hepimizin müthiş ar-ge yeteneği sayesinde hamdolsun bu hastalıktan da milletimizi etkilemeden teğet geçmek suretiyle en kısa sürede en az hasarla kurtulduk, kurtuluyoruz...
İsterseniz önce yarı kronolojik olarak milletimizin korona karşısındaki müthiş yaratıcı çözüm önerilerini hatırlayalım ve sonra bakalım neler olacak;
1) Burna kulak çubuğu ile tereyağı sürmek suretiyle korona virüsünün aklını almak
2) Saç kurutucuyu en sıcak programda kökleyerek burna ve de kulağa doğru fönleyip şok tedavi yapmak suretiyle korona'nın genleriyle oynamak
3) Şivepps mandalinayı günde 3 bardak tüketmek suretiyle korona dahil bilimum virüsleri kökünden yok etmek. (bi vatandaşımızın kaynı Almanya'da hastanede çalışıyormuş ve bu gizli bilgiyi o söylemiş )
4) Kelle paça, ama bol sarımsaklı gün aşırı iç bak hiçbişeyin kalmaz…( bu arada her derde deva olan sarımsak mı yoksa sarılmak mıydı? )
5) Dezenfektan evet dezenfektan, bol bol için. Ellerde işe yarıyorsa vücutta niye yaramasın? ( bu muhteşem bilimsel çözümü de abede'nin eski başkanı dediydi )
6) kolonyayı elimize döküp ve de bir çakmak vasıtası ile yakarsak o koronanın ciğerini yakarız dinime imanıma bey baba
7) Yoğurtla arap sabununu karıştırıp yedin miydi korona morona kalmaz, hem bak araplara hiç korona vakası var mı ?
Traji komik ama ne yazık ki gerçek bir liste ve işin vahim tarafı bu liste uzar gider...
Yarı açık tımarhane gibi oldu ortalık her ağızdan bir ses ...
Ne ölülerimizi gömebildik ne ana babamızı görebildik
Ne işimize gidip para kazanabildik ne sevdiklerimize sarılabildik
Ne nefes alabildik ne deva bulabildik
Şimdi bir süredir aşılanıyoruz , devletimizin verdiği Çin aşısı, paran varsa karaborsa bulabileceğin Alman aşısı, Amerikan aşısı, İngiliz aşısı vs...
Aşılamaya 65 yaş üzerinden başladık ki artık eve hapsolmasınlar biraz nefes alsınlar hatta afacanlık yapmazlarsa otobüse bile binebilsinler diye ... o da olur elbet biraz sabır biraz tevekkül sonra gelsin otobüsler gitsin trenler...
Bu aşı konusunda insanlar üçe ayrılmış durumda
aşıyı destekleyenler
desteklemeyenler ve aşı eyidir ama benana'cılar
Ben şahsen üçüncü grubu temsil ediyorum
Nedeni ise üzerinden kısa bir süre geçmiş olması ve aşıyı üreten firmaların bile sorumluluk almamak üzere ülkelerle anlaşma imzalamaları.
Yani adam diyor ki babacım ben bu aşıyı yaptım denedim ve güzel sonuçlar da aldım ama gene de garantisi yok bu işin, yani işine gelirse zerk edersin gelmezse paşa gönlün bilir ben bunun sorumluluğunu almam ...
Ayrıca kısa dönemdeki yan etkilerini içinde bulunduğumuz olağan üstü koşullar nedeniyle deneyelim görelim metodu ile takip edebiliyoruz ve fakat uzun dönem etkilerini aşıyı bulanlar dahil kimse bilmiyor.Ama bu illetin aşı dışında elle tutulur bir çaresi olmadığı için de haklı olarak milletler gayri ihtiyari aşıya yöneliyorlar...
Yani iki ucu b*klu değnek,
Umarım kısa sürede bu virüsün aşısından ziyade ilacı bulunur da tüm dünyayı kasıp kavuran bu aşılama endüstrisi durumuna alternatif olur.
Genç adam tıp fakültesinden mezun olmuştur ve ertesi sabah
bir hastanede doktorluk kariyerine başlayacaktır, kariyerinin ilk gününe dinç uyanmak için muazzam bir heyecanla kafasını erkenden yastığa koyar ve tam o sırada kapı çalınır.
Gelen alt kat komşusu Emine teyzedir,
"Doktor oğlum amcan biraz kötü hissediyor bi gelip de bi baksan sana zahmet ?"
Genç adam biraz çekinir , doktor olarak ilk vakasını çok zamansız bir anda almış ve bunun stresiyle hata yapmak istememektedir.
Neyse genç doktor alt kata iner içeri girer ve amcaya sorar ;
- Amca geçmiş olsun şikayetin nedir ?
- Evladım birkaç gündür sürekli olarak tuvaletteyim , ishal olmuşum bu akşam daha da kötüleştim ve seni çağırmak durumunda kaldık kusura bakma
- Genç doktor vakanın basit bir ishal vakası olması sebebiyle rahatlar ve Olur mu amca ne kusuru, görevimiz , ben şimdi sana bi ilaç yazıcam birkaç güne hiçbir şeyin kalmaz der .
ve fakat ishal ilacının ismini unutur , hatırlamaya çalışsa da faydasız...
Aklına o sırada bir fikir gelir ve ben şimdi amcaya bi Xanax yazıyim bu onu rahatlatır , yarın da gelirken ben ihtiyacı olan ishal ilacını getiririm ve olayı çözeriz der...
Yazar Xanax'ı, devrisi gün işten geldikten sonra ishal ilacıyla birlikte Dursun amcanın kapısını çalar , bizim amca evde değildir mahalle kahvesinde olduğunu söyler Emine teyze,
Genç doktor tamam der bir önceki gecenin mahçubiyeti ile mahalle kahvesine gider amcayı bulur ve kulağına eğilip sorar
- Dursun amca nasılsın, ishalin nasıl oldu?
- İshal aynı evladım, dünden beri fena boka battım ama kafama da takmıyorum...
Hadi kalın sağlıcakla ...