Mehmet Yolyapar ve Çorum Haber…

Aradan meğerse otuz dokuz yıl geçmiş…

Adeta dün gibi…

Bu yaşanan çile, emek, zorluk dolu günleri, ayları ve yılları özetle bu dönemi, Yolyapar’a sormak gerek…

Bir de yerelde, üstelik medya dünyasında “haber kurucu” olarak bir yayın organını hayata geçirmeyi düşünün…

Düşünemeyiz…

Bunu sadece ve sadece kurucu ve gözüpek Yolyapar ve çalışanlarına sormak gerekir.

Üstelik Anadolu’nun göbeğindeki bir kentte, “tarafsız” kalıp, merkez ve yerel güçlere boyun eğmeden dimdik ayakta kalabilmek.

Ben 1972’den sonra tanıdım Mehmet’i…

Hürriyet Haber Ajansı çatısı altında birlikte çalıştık…

Hiç sıkıntımız olmadı aramızda…

Hani “Gazeteci olunmaz, doğulur” sözünün sahibi gazeteci Şinasi Nahit Berker’e inanmam amma Mehmet Yolyapar gerçekten iyi bir gazeteciydi tanıdığımda…

Ve acılı ve içimizi acıtan Çorum olaylarında gözümde daha da büyümüştür…

Olayların patlak vermesinden hemen sonra telefonda “Şefim acele Çorum’a bir ekip göndermen gerek hatta elzem. Ben ne yazarsam yazayım, ne kadar tarafsız kalırsam kalayım, bunu kimseye izah edemem. Bu bir Alevi-Sunni çatışmasıdır.” demişti.

Durumu kavramış ve ekibimle aynı saatlerde Çorum’a hareket etmiştik bile…

Bu düşünce ve davranış, Mehmet’in ne kadar tarafsız-yansız ve ülkesini seven biri olduğunu ortaya koyuyordu.

Fazla lafa gerek yok…

Çorum şehir  haritası ikiye bölünmüştü…

İnanmayanlar o günlerde yayınlanan Hürriyet’in birinci sayfa haberlerinde görebilirler.

Gelelim geride kalan yıllara…

Meslek hayatında yarım asrı aşan bir süre ayakta kalmak, tarafsızlığı korumak, baskılara göğüs germek, basın ilanla boğuşmak gibi sorunlar var ki, bunu yerelde yaşayanlar bilir.

Düşünün AKP iktidarının son 22 yılını…

Bu dönem, bir gazeteyi yaşatmak için en zor ve çileli dönem olsa gerek…

Yandaş olmadan, Saray’a yalakalık yapmadan, siyasi dengeleri kurmadan, yerel güçleri karşına almadan ayakta kalmak…

Gazetecilik  mesleği için “zor zenaat” derler…

Ben bunu GAZİ  Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde ders verdiğim yedi yıl içinde çok anlattım ve tekrarladım.

Buna göre, yani zorlukları bilerek hayata hazırlanmaları gerektiğini vurguladım…

Küçük kentlerde gazeteciliğin “çileli meslek” olabileceğini vurguladım durdum...

İşte Yolyapar bütün engelleri aşmayı bilmiş, çile dolu 53 yılı geride bırakıp gazetesini otuz dokuzuncu  yıla ulaştırabilmiş nadir meslektaşlarımızdan biridir.

İyi ki Yolyapar’lar var aramızda…

Başta Mehmet olmak üzere Çorum Haber emekçilerini, meslektaşlarımı  candan kutluyorum…

Nice yıllara…