-3-
18- Havalimanı Çorum- Boğazkale arasında olmalı. Turist, İstanbul veya İzmir’den uçakla direkt buraya inmeli. Hep Ankara’ya iniyorlar. Ankara’dan otobüs ile sabah gelip akşama dönüyorlar. Çorum’a hiç bir faydası yok. Gayemiz turisti - arkeolojik mekâna yakın indirmek ve Çorum’da konaklatmak lazım. Turistin zamanı kıymetilidir. Az zamanda çok yer gezmek ister. Bunun için uçak Boğazkale ile Çorum arasına inmeli. Gündüz gezmeli ve gece Çorum’da konaklamalı. Ertesi günü Çorum’u gezmeli. Bu hususta uzman profesyonel turizmciler ile konuşmalı. Planlama yapılmalı… Bu hususta taslak projemi iki defa gazetede yayınladım.
19- a-Vilayetin veya belediyenin veya ikisinin de mutlaka iki dil bilen sertifikalı turizm rehberi olmalı… Ankara’dan gelenler rehberi ile geliyor. Bize hiç faydası olmuyor. b-Yazın, belediye veya özel sektör Çorumlu için rehberli Boğazkale turu yapmalı.
Almanya’dan, Japonya’dan turist geliyor. Çorumlu yetmiş yaşına gelmiş. Bir kere bile gitmemiş. Adam müzemiz sanat okulu iken orada okumuş. Müze olalı hiç gitmemiş.
“Kendimiz büyük şehirli olmayı becerememişken, belediyeye veya hükümete Çorum’u neden büyük şehir yapmıyorsunuz demeye yüzümüz olmaz.”
20-Çöplerin toplanması projemi Çorum Haber’de iki defa yayınladım. Bu proje elimde.
21-Üstü kapalı pazarlarda “o çelik yapı” -çok ama çok yüksek… Yağmur ve güneş pazarın ortasına kadar geliyor. Çelik yapının içinde pazarcı yine çadır açıyor. O çelik yapıya bence 7- 8 metre aşağı doğru metal perde yapılmalı. Elbette bunu pazarcılarla konuşmak en doğrusu.
22-Belediyenin bir çok yaptıkları güzel hizmetleri -Hitit yolu gibi- minyatür şehir (miniaçorum) gibi- millet bahçesi gibi… Takdir ediyoruz-- mesele buraya turist getirmek… Turizm için bir komisyon kurulmalı.
23-Büyük şehir olmak sadece nüfus ile değil…. Mimarisi - kültürü - çarşısı - turizmi - ferahlığı - estetiği - imkânları - parkları - caddeleri - halkı - esnafı - lokantası - hamamı - hepsi önemli.
-a-Gazi Caddesi gibi beş altı caddemiz olmalı.. b- Bol, geniş caddeleri ve ferah ferah gezecekleri çarşıları olmalı. Ulucami, Kale ve Müze üçgeni turizm üçgeni olmalı.
Şu anda Saat Kulesi etrafı yeniden düzenleniyor. Ve güzel oluyor.
24-Kadeş gibi meydanlar çoğaltılmalı… Kadeş meydanı çok iyi bir örnek. Kadeş meydanına ağır kamyonlar girmeyecek. Havuzun demir kapaklarını ezmişler.
25-Nasıl ki Çorumlu ressamlar müstakilen sergi yapıyor. İlçeler dâhil sadece Çorumlu şair ve yazarların katıldığı kitap fuarları düzenlenmeli…..
-Dışarıdan meşhur yazarları çağırıyorlar. Bilbordlarda boy boy reklamları yapılıyor. Ayıp olmasın diye beş altı Çorumluya da ikişer saat yer veriliyor. Zaten halk meşhur yazarlar için geliyor. Kimse Çorumlu yazar var diye düşünmüyor. Görürse gözüne çarparsa eh şöyle bakıp geçiyor.
Bu yıl yer verdiğiniz Çorumlu şair ve yazarlar ile lütfen konuşun. Nerede yanlış var.. Neresi doğru. Ne yapmalı. Onlarla konuşmalı.
Mesela bence: hepsi bir hafta veya on gün durmalı… iki saat- yarım gün çok yetersiz. Bütün ilçeler de katılmalı. Hatta komşu il ve ilçelerden bile çağırılmalı. Meşhurlar zaten meşhur. Mühim olan yerel halkın bölgemizin- yetiştirdiği kabiliyetleri takdir etmeli. Onları motive etmeli. Ümit ve cesaret vermeli.
26-Üniversite -belediye- ve vilayet işbirliğ ile kültür ve sanat yolunda pek çok şey yapabilirler. Yapılmıyor demiyorum. Yapılıyor. Daha gelişmişi, daha kapsamlısı yok mu? Çevre iller ne yapıyor? Nasıl yapıyor? Avrupa’da nasıl oluyor?
Bilhassa yaşı ilerlemiş meziyet sahibi kişiler ile sağken görüntülü röportaj yapılmalı. Bir ara Sayın Turan Atlamaz zamanında rahmetli Abdülkadir Ozulu ile “Ulu Çınarlar” adı altında program yapılmıştı. O gün sağ olanlardan bir kaç kişi bugün yok.
Yani yaşlılardan başlayarak Çorum’a ait geniş bir Kent Kültür ve Sanat Arşivi oluşturulmalı. Eski yapılanlar ile birleştirilip genişletilmeli..
Mesela ben 2000’de geldiğimde, Bahçelievler’de bir arkadaş keman ve saz yapıyordu. Ne oldu? Öldü mü? Bilmiyorum. Yerine usta yetiştirdi mi? Böyle ve buna benzer sanatkâr Çorumlular tanınmalı- tanıtılmalı.
Çorum’a ait kültür ve sanatı gelecek kuşaklara nasıl aktaracağız?
Dikkat etti iseniz. Hep dışarıdan ulusal kanallardan geldiler. Leblebiciliği araştırıyorlar - tarihi binaları araştırıyorlar.. Bakırcılarla, kalaycılarla röportaj yapıp gidiyorlar. Biz kendimiz yapıp kendi, kent arşivimizi zenginleştirsek olmaz mı?
27- Altmış, yetmiş yaşında bazı Çorumlulara sordum.. Abdülkadir Ozulu’yu tanımıyor. Hasan Tuluk’u tanımıyor. ---. Recep Hafızı tanımıyor. Müze sanat mektebi iken orada okumuş.. Ama müzeyi hiç görmemiş, insanlar var. … bu hususta her Çorumluyu celbedecek ne yapabiliriz?
Okullar sınıf sınıf gidiyor mu? Bilmiyorum. Komşu illerden ve kendi ilçelerimizden gelen var mı? Az mı ? Yeterli mi?
(SÜRECEK)