Berkay Gezgin; Gözü güzel, kaşı güzel, sözü güzel, yüreği güzel pırıl pırıl bir üniversite öğrencisi gencimiz. Mevcut rejim İstanbul Saraçhane Mitingi sonrası bu gencimizi tutukladı.
Berkay 23 Haziran 2019'da tekrarlanan İBB seçimleri öncesinde CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nun seçim kampanyasında slogan haline gelen “Her Şey Çok Güzel Olacak” ifadesinin mimarı, yaratıcısıydı.
Avukatı Cemil Çiçek bile henüz “Berkay’ın neyle suçlandığını tam olarak bilmiyoruz. Henüz üniversite öğrencisi pırıl pırıl bir genç olan Berkay kardeşimin derhal serbest bırakılması gerekiyor. Herkes için hak, hukuk ve adalet” istiyoruz dedi.
Gençlik mevcut rejimin duyarsızlığı ve baskısı altında, duyguları yasaklanmış, düşünceleri baskı altına alınmış. Korkutulmuş, ürkütülmüş, yetmemiş yaratıcılıktan mahrum bırakılmış. Gençler için ne umut, ne güven, ne sevgiye dayalı bir yaklaşım, robotik bir anlayışla gençlik çaresiz bırakılmak isteniyor.
Oysa bizim anayasamızın 70. Maddesinde; “Devlet, istiklal ve cumhuriyetimizin emanet edildiği gençlerin müspet ilmin ışığında ve Atatürk ilkeleri doğrultusunda yetişme ve gelişmelerini sağlayıcı önlemler alır.” diyor. Bırakalım Anayasanın 70. Maddesi’ne uymayı, üzerine yetişmiş gençlerimize bir de ket vuruyorlar.
Koskoca iktidar, tertemiz gencecik yavrularımızı boy hedefi seçmiş. Onlara anayasa da yazılı olduğu gibi, “müspet ilim ışığında” yetiştirmeyi bırakın, bir de baskı altında özgürlükleri elinden alınarak mahpushanelere tıkıyorlar. Berkay Gezgin bu yavrularımızdan sadece birisidir. Oysa hangi birini yakalayacak hapislere tıkacaksınız. Şairin dediği gibi; “Onlar ki toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, cahil, hakim ve çocukturlar ve kahreden yaratan ki onlardır”
Gençlik aynen paratoner gibi toplumda sinyalleri ilk yakalayan ve yayan toplumun en enerjik, dinamik kesimidir. Fedakar ve cesurdurlar. Birbirleri ile aralarındaki bağ çıkar ilişkilerine dayalı değildir. Onların ne borsa ortaklığı, hisse senetleri, ne aralarında ihale yarışı, ne şirket, ne holding, ne konsorsiyum gibi çıkar ilişkisi yoktur. İdealleri, ilkeleri, toplumsal ideolojileri vardır. Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi’ni” rehber alırlar. Bu yüce idealdir onları ayakta tutan. Onlara yaşam umudu veren. Dik tutan, korkusuz kılan. Berkay Gezgin bu idealist gençlerden biri.
Deniz Gezmiş ve arkadaşları aslan yeleli yurtsever Kemalist gençler, 12 Mart faşist rejiminin gazabına uğradığında Berkay Gezgin’den sadece iki yaş büyüktü. Ne diyordu; “İsteseydik diplomalarımızı mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık. Mimardık, mühendistik, doktorduk avukattık. Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu. Yüreğimiz işçiyle birlikte attı, köylüyle birlikte attı.”
Berkay Gezgin; “Arkadaşlar yurt dışına gitmeyelim, kendi ülkemize hizmet verelim. Ekrem başkan gelecek, her şey çok güzel olacak” diyen bir yurtsever genci bu rejim beton bloklar arasına kilitledi. Ayıp desem ayıptan öte, günah desem günahı bilir misiniz? Yeter artık diyorum, yeter yeter yeter.
