Yaklaşık 50 yıldır;

Atasözü,

Ve deyimleri derlemekteyim.

Bazen kitaplardan,

Bazen de sahadan araştırarak.

Halen İş Bankası iki cilt halinde,

İki kitap hazırlıyor.

Ama ben yine derlemeye devam ediyorum.

Kayıtlı sayım ise 130 bin civarındadır.

Başka bir konu çalışıyor olsam da

Elime geçen sözü ya kaydediyorum,

Ya da ekran karşısında isem yazıyorum.

Bazen böyle sözlerden de çok etkileniyorum.

Ekranda çalışırken;

“Dininizle ilgilenenler, derdinizle ilgilenmiyorsa onlar birer sahtekârdır.” Macar.

Dünyada nüfusunun çoğu Müslüman olan ülke sayısı azımsanmayacak kadar fazla.

İddia doğru ise 56-67 adettir.

“İnsan sevgisini sermaye yapan” ülke sayısı yok denecek kadar az.

Bunların tek amacı din.

Dinle yatar,

Dinle kalkar.

Sizi zaman zaman cennete gönderirler,

Zaman zaman öldürürler,

Zaman zaman cezalandırırlar.

Zaman zaman da doğrudan cehenneme atarlar.

Hangisi iyi,

Ya da kötü olduğuna bakmaksızın.

Son günlerde de “namaz kılmayanlara ölüm” fermanı verenler var.

Siyaseten tık yok.

Din adamlarından da tabi.

Yani sizin nereye gitmeniz gerektiğine,

Nasıl gitmeniz gerektiğine din adamları karar verecek.

Yahu sen Allah mısın? Haşa!

Kimin nereye gideceğine nasıl olur da sen karar verirsin?

Bu sorun benim derdim mi?

Bu sorun inananların derdi mi?

O zaman adama sormazlar mı ki,

Din adamlarına sormazlar mı ki,

Bundan bizi korumak sizin göreviniz değil mi?

Siz benim dinimi koruyorsunuz da

Neden benim hakkımı korumuyorsunuz?

O halde insanları kategorize ederken içlerindeki sahtekârları nasıl ayıracağız?

30.08.2022 – Ankara