Merak ve heyecanla beklediğimiz yeni sezon nihayet başladı. Başta Çorum FK olmak üzere, tüm takımlara kazasız, belasız, sakatlıksız bir sezon diliyor, Çorum FK’nın şampiyon olması temennisinde bulunuyorum.

Kadrolar açıklandığında, Mert Nobre Hoca’nın Şanlıurfaspor’dan çok çekindiğini, belirlediği on birden bile anlamak mümkündü. Belli ki, 0-0’a odaklanmış ve 1 puanı yeterli görmüş sevgili hocamız. Tabii, saygı duymak lazım, duyuyoruz da.

İki takım da önce birbirini tarttı. Sonra, ibrede fazla bir değişkenlik olmadı. Yani, sanki takımlar birbirini tartıyormuşçasına, orta alan mücadelesi aynen devam etti. Havanın sıcak ve nem oranının yüksek olmasının da etkisiyle, ana başlıkta da belirttiğim gibi, tatsız, tuzsuz bir karşılaşma oldu. Sabaha kadar oynansa, hatta bir 24 saat daha geçse gol beklentisinden uzak karşılaşmada, ne şiş yandı ne kebap misali bir sonuç çıktı ortaya.

Sevgili Mert Nobre Hoca, ikinci yarıda, rakip takımın 10 bin seyirci desteğine rağmen abartılacak bir takım olmadığını anlamış olacak ki, tüm kozlarını kullandı. Oyuncu değişiklikleri ve taktiksel değişiklikler de galibiyet için yeterli olmadı.

Ama şu var ki, benim öngörüm şu: Sevgili Mert Nobre biraz cesur olup, hazırlık maçlarında bile yan yana oynayamayacak kadroyu sahaya sürmese, Çorum FK bugün Urfa’dan çok rahat bir şekilde, 3 puanla dönerdi. Sahaya sürdüğü on bir, belki deplasmanda oyunu kilitleyebilir ama iç sahada iş yapmaz. Aynı kadroyu içeride de tercih ederse, başı ağrır. Bunun ötesinde, şampiyonluk hayal olur. Çünkü şampiyonluğa oynuyorsanız, önlem alan değil, önlem alınan bir takım hüviyetinde olmanız lazım.

Sonuç itibariyle, 0-0 biten maçta her şeye rağmen sahadan istediğini alan olarak ayrılan taraf Çorum FK oldu. Sevgili hocamız biraz cesur olursa, bu kadro hem içeride, hem dışarıda seri galibiyetler alabilecek kalite ve kapasitede.

Takımın kapıları dış dünyaya kapalı olduğu için, içeride ne olup bitiyor, bilmiyoruz. Bunun için, lig ilerledikçe daha net teşhisler koyabileceğiz.

Uzun lig maratonunun henüz ilk haftası geride kaldı. Elbette inişler, çıkışlar, çalkantılı dönemler olacaktır. Birlik ve beraberlik içerisinde olunursa, hem kaos olmaz, hem de “Birlikte başaracağız” sloganının içi boş kalmamış olur. Yoksa, “Birlikte başaracağız” sadece içi boş bir slogan olarak yazılıp çizilmeye devam eder.