Daha önce de yazdım,
Yine yazıyorum.
Yazıyorum çünkü, örnek bir insan, örnek bir sanatçı o.
Yazıyorum çünkü, günümüzde böyle güzel yürekler giderek azalıyor.
Yazıyorum çünkü, Ülkenin neresinde acı, neresinde sıkıntı var; kurucusu olduğu “Ahbap Derneği” ile orada Haluk Levent…
… …
Niye ahbap ya da ne demek ahbap? dendiğinde, bakın ne anlatmış Güzel Yürekli sanatçı.
“Ahbap(lık), Anadolu kültür hazinesinin birleştirici birikimini, çağdaş bilgi ve teknolojinin olanaklarıyla yoğurarak geleceğe taşıma amacıyla kurulmuş dayanışma ve iş birliği hareketidir.
Ahbap Derneği, ihtiyaç sahibi kişilere ayni ve nakdi olmak üzere her türlü yardımda bulunmak, toplumda yardımlaşma bilincinin güçlenmesini sağlamak, iyi insan ve iyi toplum inşasına hizmet etmek, yeni iş birliği modelleri ve projelerle çağdaş ve sürdürülebilir yardımlaşma ağları oluşturmak, yerel kültürün korunarak günümüz teknolojik olanaklarıyla gelişmesine ve geleceğe taşınmasına katkı sağlamak amacı ile kurulmuştur”
* * *
O sadece bir müzisyen değil, o bir gönül adamı.
Ve herkesin dostu, dahası AHBABI…
Sesini, müziğini, kazandığı parayı iyilik projeleri için kullanan, paraya, sevgiye, ilgiye ihtiyaç duyanlara “AHBAP” adını verdiği grubuyla yardıma koşan bir dost O…
Bir bakıyorsunuz kurban bıçağından kaçan boğayı sahiplenmiş…
Bir bakıyorsunuz hasta bir çocuğa evinde şarkı söylemeye gitmiş… Bir bakıyorsunuz, lösemili yoksul bir çocuğun tedavisini üstlenmiş… Bir bakıyorsunuz SMA’lı bir çocuğa yardım için koşullarını zorluyor…
Bir bakıyorsunuz işsiz kalan müzisyenlere maddi ve manevi yönden destek çıkıyor.
Sözün özü, örnek bir insan, örnek bir sanatçı o.
İnsan, “keşke her sanatçımız Haluk Levent gibi olsa” demeden, edemiyor.
Şöyle bir düşünün; atadan varlıklı bir insan değil. Arkasında dev bir orkestra var.
Yani?
Yani, yaptığı müziğin maliyeti yüksek. Sağlanan gelir bölüşülünce; elde avuçta aman aman bir nakit kalmıyor ama o aza kanaat getiriyor; saatlerce, alın teri döktüğü sahneden ve oynadığı reklam filmlerinden kazandığı gelirlerini; muhtaç insanlara dağıtıyor.
Ekonominin her konuda dibe vurduğu, böyle bir ortamda bu koca yürekli, bu güzel insanın, bu davranışını takdir etmemek mümkün mü?
Özellikle içinde bulunduğumuz günlerde; yardımsever, paylaşımcı güzel insanlara gereksinimimiz var.
Haluk Levent, o güzel insanlardan biri.
O, yaptığı tüm bu güzellikleri, görev olarak kabul ediyor ve diyor ki;
“…İçinde bulunduğumuz güç koşullar, birbirimize yardım etmemizi; varımızı bölüşüp, paylaşmamızı gerektiriyor. Yokluktan intihar eden arkadaşlarımız var. Ben bugünlerde yardımcı olmayacağım da ne zaman olacağım?
Üzülerek söylüyorum, elimizden gelen bu kadar. Keşke daha fazla bir şeyler yapabilsek.”
* * *
Taşıdığı yüreğin güzelliğine bakar mısınız?
“Keşke” diyor; “keşke daha fazla bir şeyler yapabilsem, yapabilsek…”
Kaç kişi böyle düşünür, yaşadığı parasızlığa karşın kaç kişi böyle söyler.
Ama o söylüyor.
Çünkü adam gibi adam o…
245 öğrenciye burs, 4 bin 216 aileye yardım, 136 medikal cihaz temini, bin 414 etkinlik, 331 kan ve kök hücre kampanyası faaliyetlerden bazıları..
Gençlik yıllarında büyük geçim sıkıntısı çekmiş, kopan gitarının tellerini yaptıramayacak kadar parasız günleri olmuş, ama parayı hiç sevmemiş.
Sanat yaşamına 12 albüm, 1000’den fazla konser, 2 kitap, yüzlerce ödül sığdırmış.
O gür sesiyle söylediği İzmir Marşı’nda; ‘... Yenibahçeli Şükrü’ye, Yüzbaşı Seyfettin’e, Sütçü İmam’a, Ayşe Çavuş’a, Asker Selime’ye, Kara Fatma’ya; Çanakkale’de, Conkbayırı’nda, Adana’da, Maraş’ta, Sakarya’da, Antep’te ve İzmir’in dağlarında Mustafa Kemallere…’ selam gönderirken tüylerimizi diken diken eden, kalplerimizi kazanmış bir sanatçı O…
İyilik kavramını herkese “bulaştırmaya” çalışan; hayırseverlere teşekkür olarak, evlerine gidip kahvaltı, yemek hazırlayan, onlarla birlikte vakit geçiren, onlara şarkı söyleyen bir Güzel Yürek o.
Var mı böyle başka bir sanatçımız?
Ben bilmiyorum.