10 ilimizi kapsayan son depremin altından ne tür gerçeklerin çıkacağını daha şimdiden kestirmek zor.

Neden derseniz, alacağımız derslerin sayısı arttı da ondan.

Denebilir ki Erzincan Depreminden (1939) hiç mi ders alınmadı?

Bırakın Erzincan’ı, son yılların en korkunç depremi 1999 İzmit depremi değil mi?

24 yıl geçti aradan, hala aynı noktadayız.

Hatta daha da geride kaldık bu son depremde..

Nedeni çok net anlaşıldı.

Parlamenter sistem meğerse “kötülerin en iyisi” imiş…

Bizler, demokrasiye inanmışlar bu görüşü 100 yıldır tekrarlayıp duruyorlar.

Ama inanan kim?

Nitekim, “tek adam” rejiminin, demokratik hayatın kazanımlarının tamamına “tüy” diktiği daha yeni yeni anlaşılır oldu.

Oysa asırlardır bütün dünyada biliniyordu ama biz yine de denedik.

Ve…

“Tek adam” sistemi, son depremin tam da altında kaldı.

Yüzlerce ihmali, gecikmeleri, liyakatsizlikleri. vurdum duymazlıkları, insiyatif kullanılmamaları bir kenara koyalım,

Partizanca söylemlere ne demeli?

İnsaf yani, 16 milyon nüfuslu bir kentin yani İstanbul’un Belediye başkanı İmamoğlu “Nasıl faydamız dokunabilir” diye deprem bölgesine geliyor.

Karşısına çıkan eski AKP milletvekili Nursel Kocabaş Reyhanlıoğlu tarafından aşağılanıyor.

Üstelik kadın milletvekili…

Ne diyor İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu’na?

“İngiliz uşağı, defol bu yöreden..”

Yöre, babasının malı ve toprağı ya…

Nedir bu kin dolu asılsız suçlama?

Nedir bu provakatif terbiyesizliğe yanıt vermemezlik?

Bir AKP’li çıkıp neden “Hooppp arkadaş o kadar da değil” demez mi?.

Demez ammaa…

Ancak, çok talihsiz suçlamadan sonra eski milletvekili ve yakınlarının ipliğini pazara çıkaran gerçeklerin tek tek ve hemen öğrenilmesi adeta “Allah’ın sopası yok ki…” özdeyişine örnek olacak türden…

Bu tür suçlamaya muhalif kesimlerden şiddetli tepkiler gelirken Reyhanlıoğlu'nun çarpıcı ve “ibretlik ticari” ilişkileri de ortaya çıkmaz mı?

Çıkar, hem de nasıl?

Meğer, Reyhanlıoğlu'nun akrabalarının birçok binanın yıkıldığı Kahramanmaraş'ta inşaat firmaları varmış.

İyi mi?.

Bunların, Kahramanmaraş'ta faaliyet gösteren Kocabaş İnşaat, Reyhanlıoğlu İnşaat ve Ayberk İnşaat’ın söz konusu firmalar olduğu da öne sürülmez mi?

Sürülür...

Bitmedi…

Ya, Reyhanlıoğlu'nun abisinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü'nde Harita ve Emlak Dairesi Başkanı Fatih Kocabaş olduğunun da ortaya çıkmasına ne demeli?.

Çıkar…

Bitmedi…

Fatih Kocabaş'ın söz konusu görevinde arsa ve imar planlamaları yaptığı da anlaşılır mı*

Anlaşılır.

Daha ne?

Son olmasını dilediğimiz bu korkunç depremin altında “tek adam” rejiminin kalması yanında, AKP’lilerin iktidar nimetlerinden bugüne kadar ne denli nemalandıkları da tek tek ortaya çıkarsa kimse şaşmasın…

Daha neler neler çıkacak bu enkazın altından bekleyip göreceğiz.

“Tek adam” sisteminin “ne menem” bir çarpık sistem olması dahil.

Son depremden çıkarılacak en önemli ve tek ders var bence:

“Fanusta yaşayanlar er geç boğulma riskiyle karşı karşıya kalırlar. Kaçınılmaz sonuçtur bu.”

Nokta…