Yeni bir yıla girildi, ama Gazze halkına yapılan soykırım durmadı.
Kimimiz çok lüks yerlerde, kimimiz ülkeden uzakta, kimimiz evinde ya da görev başında “merhaba” dedi 2024’e...
Ama yanı başımızda bombalar yağmakta, Gazze topraklarında kan ve gözyaşı aktı ve de akmakta...
Ve Batı’nın ikiyüzlülüğü ve de maskeli vicdanlarının gölgesinde emperyalizmin Ortadoğu’daki kanlı kolu İsrail, bugün tam 94 gündür Gazze’yi bombaladı ve de bombalamakta...
İşte tüm bu nedenle, Gazze halkının inanılmaz direnci ve direnişi bizi cesaret, fedakârlık ve dayanışma olmak üzere erdemli bir yüzleşmeye çağırır oldu.
***
Ve soykırım davası açıldı.
Evet, Güney Afrika Cumhuriyeti Gazze'de “soykırım” yaptığı gerekçesiyle İsrail aleyhine, 29 Aralık’ta Uluslararası Adalet Divanı'nda dava açtı.
Ve de davanın ilk duruşması 11-12 Ocak'ta…
Uluslararası Adalet Divanı (ICJ), BM’nin yargı organıdır. Merkezi Hollanda'nın Lahey kentindedir. Devletlerarasındaki ihtilaflarda hüküm veren en üst düzey mahkemedir.
Ve 9 yıllık görev süreleri olan 15 yargıçtan oluşan bu mahkemeye devletler başvuru yapabilmektedir.
Ve de Soykırım Sözleşmesinin 9’uncu maddesine göre, bir devletin sözleşmenin maddelerini ihlal etmiş olması durumunda, sözleşmeye taraf herhangi bir devlet, ihlal eden devlet aleyhine dava açabilmektedir.
Nitekim dava başvurusunda, “İsrail'in BM tarafından 1948'de kabul edilen Soykırım Sözleşmesi'ndeki yükümlülükleri ihlal ettiği, Gazze'de Filistin halkına karşı soykırım yaptığı, buna devam ettiği ve daha da sürdürme riski taşıdığı” belirtilmiştir.
***
O Güney Afrika ki:
1652-1806 yıllarında Hollanda işgalindedir.
1806-1931 yıllarında İngiliz işgalindedir.
1931 yılında, kolonisi olduğu İngiltere’den bağımsızlığını kazanmıştır, ama 1994 yılına kadar ırkçı beyaz iktidarın elinde büyük acılar yaşanmış, halk siyasal haklarından mahrum edilmiştir.
Ama ırkçılığa karşı verilen kanlı mücadeleler sonunda 1994 yılında demokrasiye geçilmiştir.
Ve ırkçılığa karşı mücadelesi nedeniyle tam 27 yıl cezaevinde yatan ve de ilk siyah devlet başkanı olan Nelson Mandela’nın ülkesidir Güney Afrika.
İşte bu ülke, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı ilk davayı açmıştır.
Hem de 22 Arap devleti bu soykırımı seyrederken, hem de 57 İslam devleti bu soykırımı seyrederken, daha da genelde Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 193 ülkenin 192’si bu soykırımı seyrederken açılmıştır bu dava.
***
Ama Gazze’deki direniş üzerine ülkemizdeki duruşta da sanki bir bulanıklık oluşmuş gibidir.
Yani Gazze direnişinde İslamcı grupların öne çıkışı, Türkiye’deki giderek derinleşmiş siyasal kutuplaşma içinde, doğrudan Filistin hareketine karşı duruş bulanıklığı yaratır bir görüntü oluşmuş gibidir.
Bu duruş bulanıklığı nedendir, niçin oluşmuştur? Bilemiyorum.
Oysaki 68 kuşağı, Filistin direnişine ve kurtuluş mücadelesine büyük destek vermişti.
Ve de bu destekte, Filistin halkının yanında savaşanlar olmuştu. Bu destekte, Filistin halkının yanında ölenler olmuştu.
Elbette bugün, genelde Filistin direnişi özelde Gazze’deki direniş, Hamas’tan ibaret değildir.
Bu direniş, tüm Filistin halkının onurlu bir direnişidir.
Bu direniş, Filistin halkının bir kurtuluş mücadelesi, 76 yıldır devam eden bir devlet olma direnişidir.
Ve bu direniş, tüm Filistin halkının özelde İsrail’e, genelde arkasındaki emperyal koruyucu güce de bir direnişidir.
Ve de özellikle bilinmelidir ki, son derece köklü, ciddi ve onurlu bir tarihi olan ulusal kurtuluş mücadelesidir Filistin halkının Gazze’deki direnişi.
