Şaşırmamak elde değil, bir iktidar var ki başımızda, sadece muhalefetle değil, yazar, çizer, gazeteciyle değil, doğayla da adeta savaş halinde. Bir ağaca, bir zeytin dalına düşman. Toprağın sinesine gömülmüş yüzlerce yıllık köklere diş biliyorlar. AKP iktidarı, zeytin ağaçlarına düşman!

Ömrü bin yılları bulan zeytin ağaçları, birkaç yıllık rant uğruna kurban edilmek isteniyor. Daha önce defalarca TBMM’den dönmesine rağmen, bir yolunu bulup, zeytin yasasını tekrar gündeme getiriyorlar. Yasalar değiştirilerek zeytinlik alanlar, maden sahası yapılmak isteniyor. Bu ne ilerleme, ne de ekonomik kalkınmadır. Yağma talan ve ihanettir.

Ege halkı ayakta, gözlerine uyku girmiyor. “Zeytinime dokunma” diye adeta feryat ediyorlar. Ne yazık ki bu çığlığı Ankara duymuyor. Ankara’nın kulakları halka sağır, özel şirketlere duyarlı. Gerçek o kadar açık ve çıplak ki;

Bir ton kömür: 100 dolar.

Bir ton zeytin 7000 dolar.

Diğer yandan zeytin doğayı yaşatır, kömür ise öldürür. Buna ekonomi denebilir mi? İktidarın gözünü hırs bürümüş, doğaya karşı savaşta dur durak bilmiyor.

Anımsatmak isterim ki: 1939 yılında İsmet İnönü zamanında çıkarılan yasa ile zeytinlikler koruma altına alınmıştı. Bu yasa 84 yıldır doğanın ve zeytinliklerin sigortasıydı. Şimdi MHP ve AKP işbirliği ile kaldırıldı. Zeytinlikler artık yalnız ve savunmasız.

Ortaca, Milas ve Ayvalık’ta halk ayağa kalkmış direniyor. “Zeytinlikleri korumak yaşamı savunmaktır” diyorlar. Doğaldır ki bu sadece bir ağaç, zeytin meselesi değil bir vatan savunmasıdır. Zira zeytin vatandır.

İzmir’in antik Teos kentinde gökyüzüne uzanan 2000 yıllık bir zeytin ağacı var. Adı Umay Nine. Umay Nine; Roma, Bizans, Osmanlı’yı gördü. Cumhuriyeti karşıladı. Yanından haçlılar geçti. Fatih’in askerleri geçti. Emperyalistler geçti ama o hep dimdik yerinde kaldı. İki bin yılın tanığıdır. Şimdi kendi milletinin hoyrat ellerinde yaşam savaşı veriyor. Yasa geri çekilmezse günleri sayılı.

Gövdesinde tarihin nabzı atıyor, kökleri barışın sembolü olarak toprağın derinliklerine gömülüyor. Bir torba kara kömür uğruna katledilmek isteniyor. Tarihimiz, kültürümüz, uygarlığımız, hafızamız, vicdanımız toprağa gömülmek isteniyor.

Sormak isteriz, doğaya, zeytine bu düşmanlık neden? Neden kömür, zeytine tercih edilir? Neden yaşam katledilir? Neden katleden yüceltilir?

Aslında yanıtı biliyoruz. Bu bir kalkınma projesi değildir. Akıl, mantık, hesap işi hiç değildir. Bu bir yok etme projesidir. Zira mevcut iktidarın ne doğaya, ne de halka saygısı yoktur. Ege halkı feryat ediyor. Bir ülke feryat ediyor: “Zeytinime dokunma” diye. “Zeytin barışın simgesidir, zeytine uzanan baltaları durduracağız” diye. Fakat “Yüreklerin kulakları sağır”