Yoksullaştık, bu gidişle her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz.

Yoksulluk az gelişmiş, nüfus artışının yüksek olduğu, işsizliğin fazla, üretimin az olduğu ülkelerde adeta kader haline geldi. Ülkemiz de yoksulluktan fazlasıyla payını alıyor. Bir de plansız, programsız siyasi nedenlerle yapılan dış göçler ise yoksullaşmanın yeni kamburları oluyor. Verilere göre ülkemizde %40 yoksulluk, %16 işsizlik vardır.

Önlenemeyen yoksullukta ülkemiz insanı, fizyolojik, sosyal ve fiziki gereksinimlerini karşılayamaz olmuştur. Yoksulluğun barometresini en yüksek üretimi yapıp, en fazla emek sarf eden, asgari ücretli üzerine tutacağız. Mutlu bir azınlık Euro ve Dolara uyarlı milyarlarca lirası bankalarda olan, hatırı sayılır sermaye birikimini sağlamış, üretim araçlarına sahip, azınlık elit kesimle bu ölçüm yapılamaz. Yoksulluğun çözümü ise onlara sadaka niteliğinde kısmi yardımlar yapmak değildir. Yoksulluğun, işsizliğin, enflasyonun önlenmesinin ana nedeni savurganlığı, lüks tüketimi kısıp, üretimi artırmak, yeni kaynaklar oluşturmak olduğunu artık köylü Mehmet amcamız da bilmektedir.

Aslında ülkemizin hem kaynakları hem de varlıkları, ülke insanını mutlu edecek yeterliktedir. Kötü yönetim, kötü idare, ardı arkası kesilmeyen yolsuzluklar, lüks tüketim, kaynakların kötüye kullanılması ülkemiz insanına varlık içinde yokluk yaşatmaktadır.

CHP Sözcüsü Sayın Faik Öztrak'ın açıklamalarına göre:

“AKP yirmi yıllık iktidarında tam 2 trilyon 687 milyar dolar harcıyor. Bunun 2 trilyon 494 milyar doları toplanan vergilerden, 130 milyar doları dış borçlardan, 63 milyar doları da özelleştirme gelirlerinden oluşuyor. AKP'nin yirmi yılda harcadığı para, AKP'den önceki hükümetlerin 79 yılda harcadığının dört katına eşit."

Ekonomistlerin birleştiği nokta dünya ekonomi tarihi böyle bir garabete şahit olmamış. Türkiye 2 trilyon 687 milyar dolar harcamasına rağmen, Sayın Öztrak’ın değerlendirmelerine göre; “Uluslararası istatistiklere göre, Küresel Refah Endeksinde 2011 yılında 66. sırada bulunan Türkiye, 2021'de on yılda 93. sıraya geriliyor.

Büyük refah kaybı...

Müthiş bir yoksullaşma.”

Onca para nereye gitti. Hem para yok, hem yoksulluk diz boyu, “şeytan bunun neresinde?”

Bakan Nebati, “Türkiye'de sanki yoksulluk varmış gibi operasyon çekenlere bakanlık olarak biz de operasyon çekeceğiz” diyor. Geçtiğimiz yıl asgari ücret 384 dolardı, bugün asgari ücret 294 dolar. Çalışanın 90 dolarını kim aldı? Bu yoksullaşma değil de nedir?

Yarattığı yoksullaşma çığının altında kalacağını gören AKP iktidarı seçimlere dönük sansür yasaları ile halkı kör, sağır ve dilsiz bırakma telaşında.

İktidar akıl almaz yöntemlerle yarattığı yoksulluk çığının altından kurtulmaya çalışıyor. Tarihin tekerleğini geri çevirme, suyu yokuşa yukarı akıtma şansınız yok. İlk seçimlerde yarattığınız yoksulluk çığının altında kalacaksınız.