KEMAL ATATÜRK’E
Görülmemiş, alışılmadık Anadolu gökyüzü,
ve sen, Doğu’nun ebedi güneşi!
Serap mı sarı topraklar üzerindeki
yeşil gökte yüzen bu mavi bulutlar?
Üzerimde tavus kuşu tüylerini germiş
fantastik günbatımı serap mı?
Hayır! İşte şehir-dirilmiş bir Atlantis,
yüzyıllarca susuzluk ve açlığa katlanarak
çöl kumları ortasında yeniden doğmuş.
Bozkırların kızı ve kraliçesi, Ankara,
gece karanlığında senin gri tepelerin
çölde dinlenmeye uzanmış
iki hörgüçlü devasa bir deve silueti çiziyor.
Davetkârca göz kırpıyor
eyerine inci gibi serpişen ışıklar…
Ama eski masallar artık yok.
Harun El Reşit gözden düşmüş.
Söylence hayata dönüşüyor-yaşasın!
Balyoz ve çekiçle şekillenmiş hayata!
Ve orada iki mavi göz uyumuyor
Güneşin yine doğudan doğduğunu
Gösteren ateşli altı okla.
Yeni Doğu’nun ışınlarını odaklamış aydın yüzünü sonsuz geleceğin aynasına yansıtıyor.
ELİSAVETA BAGRYANA
KAYNAK: BULGAR KADIN ŞAİRLERİN ŞİİRLERİ “GÜNEŞİN BİR ÇİY DAMLASINDA DA PARILDADIĞI GİBİ / PAPİRÜS YAYINLARI