Bugüne kadar skora endeksli yorum yapmadım. İyiyse iyi, kötüyse kötü. Değerlendirmelerimi genelde hep skordan bağımsız yapmaya çalıştım. Şanlıurfaspor maçını da bu perspektifte değerlendireceğim.

Öncelikle, genel anlamda takımı beğendiğimi ifade ederek başlamak istiyorum. Sezonun ilk yarısındaki takım büyük bir evrim geçirmiş resmen. Demek ki, devre arası kampı verimli geçmiş. Yeni transferler de takıma level atlatmış.

Maç öncesindeki öngörüm beraberlikti. Bunu bazı gazeteci arkadaşlarla maçtan evvel yaptığımız sohbette de ifade ettim. Yani, beraberlik benim için sürpriz olmadı. Ha, oyunu gördükten sonra kaçan 2 puana daha çok üzüldüm sadece. Ama, özellikle ikinci yarıdaki oyun şampiyonluğa olan inancımı da artırdı. Bunun altını çizerek söylüyorum.

Yeni transferlerden sadece kaleci Ali Türkan ve 10 numara Gökhan Karadeniz ilk on birde yer aldı. Pek sürpriz sayılmaz. Benim için tek sürpriz, Timur Temeltaş’ın ilk on birde olmayışıydı.

9 oyuncusu ilk yarı kadrosundan olan Çorum FK, buna rağmen oyunu kontrol eden ve oynamaya çalışan taraftı. İlk yarıya göre daha arzulu bir takım izledik.

Doğrusu, ikinci yarının başında Hurşit Taşçı ve Timur Temeltaş’ı sahada göreceğimizi düşünüyordum ama yanıldım. Tahsin Hoca ilk değişikliği 65.dakikada, Suat Kaya’nın yerine Selim Ilgaz’ı oyuna alarak yaptı. Selim de oyuna girer girmez maça hareket getirdi. Kalitesini hemen belli etti. Sağ kanatta görev yaptı ve rakibi tedirgin etti.

74.dakikadaki Enes Nalbantoğlu-Hurşit Taşçı ve Murat Yıldırım-Ferhat Yazgan değişiklikleri, Tahsin Hoca’nın maçı son 15 dakikada kopartmaya yönelik bir plan içerisinde olduğu izlenimini verdi. Bunun öncesinde, Sinan Kurumuş’un 47 ve 73.dakikada akıllara zarar iki gol kaçırdığını da hatırlatmakta fayda var. Yani, ikinci yarıdaki oyuncu değişiklikleri ile Çorum FK başka bir boyuta geçti. Bu sezon ilk kez bu kadar dominant oynayan bir Çorum FK gördüm. Bunda, rakibin çok fazla geriye yaslanmasının da payı var ama bence hiç fark etmez, rakip kim olursa olsun, oyun bundan farksız olmazdı.

Akan oyunda, lider takıma pozisyon vermemek de çok önemli. Ancak, savunmadan çıkarken kaptırılan toplar hala baş ağrıtabilecek cinsten. Mümkün olduğunca geride top dolaştırmamakta fayda görüyorum.

Netice itibariyle, sonuç ne olursa olsun, bu sezon ilk defa ileriye dönük çok net şekilde olumlu bir ışık gördüm takımda. Özellikle ikinci yarıdaki oyun, tam bir şampiyon adayına yakışır oyundu. Buna karşılık, lider dediğimiz Şanlıurfaspor’un sadece zaman geçirmeye ve oynatmamaya odaklı oyun anlayışı aslında Türk futbolunun içerisinde bulunduğu durumun da özetidir. Bu Şanlıurfaspor’un şampiyon olacağını düşünmüyorum. Devre arasını pek de verimli geçirememişler anlaşılan.

Yeni transferlerden kaleci Ali’ye pek iş düşmedi. Ama 90+9’da çıkarttığı top kalitesini bir kez daha göstermesine fırsat oldu.

Gökhan Karadeniz, hazır olmamasına rağmen bence iyi oynadı. Tam hazır olduğunda takımın kilit ismi olacaktır.

Selim Ilgaz, oyuna girer girmez kalitesini sahaya yansıttı ve neler yapabileceğini gösterdi. Hurşit Taşçı da yine aynı şekilde, kısa zamanda iyi işler yaptı. Aldığı süre biraz daha uzun olduğunda skora da katkı sağlayacaktır. Timur Temeltaş, son dakikalarda oyuna girdi ama o da çok kaliteli bir oyuncu.

Genç Sabrican, Gökhan’ın yerine, forvet arkasında oynadı. Çok çalıştı. Ama bence, Gökhan’ın yerine Selim geçseydi o bölgeye daha verimli olurdu.

Sonuç itibariyle, 6 puanlık maçta, hem de iç sahada beraberlik pek kabul edilir bir sonuç değil ama ben özellikle ikinci yarıdaki oyunun, üstüne de koyarak Çorum FK’yı şampiyonluğa taşıyacağına inanıyorum.

Bir paragraf da Sinan’a açmak istiyorum. Bu sezon tadı yok Sinan’ın. Artık toparlanması ve bildiğimiz eski Sinan gibi goller atmasını bekliyorum. Yoksa, forvet transferi elzem hale gelecek.

Bu arada, tribünlerde beklediğim yoğunluk olmasa da, maça gelenler, takıma destek noktasında üzerlerine düşeni yaptılar. Ancak, birkaç kendini bilmezin sahaya yabancı madde atması kabul edilemez.