Türkiye her ne kadar seçim tarihi belli olmasa da, doludizgin bir seçim süreci yaşıyor.
Aslında seçim tarihini belirleyememek, iktidar partilerinin şaşkınlığından kaynaklanıyor. Doğrusunu sorarsanız kendilerinin de bilmediği kanısındayız. “Doluya koyuyorlar almıyor, boşa koyuyorlar dolmuyor” hesabı, en uygun zamanı kolluyorlar. Ne yapsalar işin içinden çıkamıyorlar. Her koşulda halk burnundan soluyor. Yokluk, yoksulluk zamlar, pahalılık diz boyu, halkı canından bezdirdi.
Kamuoyu yoklamalarına göre, normalde iktidar partilerinin asla kazanma şansı yok. Bunu kendileri de görüyor. Nereye sarılsalar tuttukları dallar ellerine geliyor. Kürt açılımı dediler Kürtlere kazık attılar, Alevi açılımı dediler Alevileri dışladılar. İstanbul sözleşmesini imzalayıp geri caydılar…Ne dedilerse hep tersini yaptılar. Pahalılık, zamlar yaşamın çekilemez hale gelmesi ise işin cabası. Hal böyleyken uzun sözün kısası, iktidar artık ülkeyi yönetemez duruma geldi. Onun için muhalefet her ağzını açtığında; “Ülke yönetilmiyor, savruluyor” diyor.
İktidar her fırsatta “Binlerce insana yardım dağıttığından” bahsediyor fakat bu övünülecek bir durum değil, ülkede o kadar çok yoksul yarattılar ki insanlar sadakaya muhtaç oldu. İktidarda tutunmak için her defasında suni gündemler yaratıyorlar. Gün geçmiyor ki petrol buluyorlar, doğalgaz buluyorlar, yerli otomobil, yerli uçak yapıyorlar, yetmiyor Ay’a 4 şeritli yol yapıyorlar! O da yetmiyor Ay’a sert iniş filan yapıyorlar, kendi radikal yandaşlarına oyalanacak, sadece onları inandıracak bir şeyler buluyorlar.
İktidar durmadan olguya değil, algıya oynuyor. Hatta bunun için 8 bin kişilik trol ordusu bile kuruyor. CHP Sözcüsü Sayın Özgür Özel’in açıklamalarına göre trol ordusu; “Yalan haberler yayıyor, nüfuz ticareti yapıyor, bazı kurumların adını ve internet hesaplarını kullanıyor” açıklamalarından anlaşılan koskoca bir yalan imparatorluğu kurulmuş. Nazım’ın dediği gibi koskoca bir ülkeyi “Yalanla besliyorlar” Dezenformasyon yasası çıkardılar. Yalanın katmerlisini kendileri yapıyor. Bunlar sorgulanmıyor, yargılanmıyor üstelik te bu yalan makineleri maaş bile alıyorlar. Yalanlarla, talanlarına zemin oluşturuyorlar.
Ortada bir gerçek var, ne bulunan petrol, ne sözde bulunan gaz, söylenen onca yalan, yaratılan onca algı operasyonu, halkın güncel olarak karnını doyurmuyor. Çarşıda pazarda insanların etiketleri seyretmesini önleyemiyor. Sayın Demirel’in dediği gibi “Boş tencere iktidarı devirmeye aday” gözüküyor. 20 yıllık AKP iktidarında, tencerede et değil dert kaynıyor. Tencere iktidara en büyük muhalefet olarak yerini koruyor.
İktidar ülkenin en büyük 4 süper market yöneticisini toplayarak “Zamları seçimler bitene kadar durdurun” dedi. Böyle bir uygulamanın tarihte benzeri yoktur. Ayrıca hukuksal dayanağı olduğunu da sanmıyorum. Seçimler bitene kadar ev sahiplerine “az zam yapın” diye karar alıyor. Her şey seçime yönelik, sonrası ne olursa olsun. İktidarın halka vermesi gerekeni süper marketler ve ev sahipleri mi verecek?
İktidar ülkeyi olgularla değil algılarla yönetiyor. 6’lı masanın en güçlü desteği ocaktaki boş tenceredir. Boş tencere iktidara en büyük muhalefet, her soruna algı yoluyla bir çare bulan iktidar, tencerenin dolmasına gelince çaresiz.
Hele bir seçimler olsun göreceğiz, tencere kimin başına geçecek?