Belediyenin bastırdığı kitabından kendi payına düşenlerin parasını fidana dönüştürerek bir kurum, ya da kuruluşun başaramayacağı bir işi başarır. Çorum merkezi ve yerel yönetimlerinin yardım ve desteğini alarak, köyü Eskiekin’de üç orman oluşturur.

Bunlardan ilki “Öğretmenler Ormanı”; ikincisi, babasının anısına kurduğu “Cemal Kurtoğlu Ormanı; üçüncüsü de kendi adına oluşturduğu “Aşık Rıfat Kurtoğlu Ormanı”dır.

Aşık Rıfat Kurtoğlu şiirlerinde aşkı, ayrılığı, hüznü, yoksulluğu, kaderciliği, özlemi, barışı, kardeşliği, doğa ve insan sevgisini, geçmişin yiten değerlerini, köyü, köylülüğü, köy yaşamını, çocukluk günlerinin özlemini, yaşamdan şikayeti; en çok da sevgiyi, sevdayı işlemiş. Son bölümde işlediği köy düğünleri ise, ayrı bir kitapçık olacak boyuttadır. Şiirlerinde yokluk, yoksulluk temalarına da zaman zaman yer veren Kurtoğlu, kuru soğanla çağ atlamayı şöyle anlatır, bir şiirinde.

“Kurdoğlum’a ne gam soğan var iken

Yavan ekmek bile bulmak zor iken

Kedi köpek ithal mama yer iken

Senle çağ atlıyom ey kuru soğan…

1998 yılında çıkardığı “Deyzoğlu” adlı ikinci şiir kitabı ilkini aşmış durumdaydı. O zaman da şöyle değerlendirmiştim onun şairlik ve ozanlık yanını:

“Çorum’daki geleneksel âşık edebiyatının en güçlü temsilcilerinden biridir, dersek abartmış sayılmayız.”

Bu kitabındaki şiirlerinde de ülkemizdeki ekonomik çarpıklığı, gelir düzeyindeki eşitsizliği taşlamaktadır bir bakıma. Yine bunda da insan sevgisiyle doğa sevgisi birbirine koşuttur. O, bir yandan duygulu şiirleri ve türküleriyle gönülden gönüle sevi köprüleri kurarken; diğer yandan da doğayı koruyup yeşertmeye, güzelleştirmeye çalışmaktadır.

“Seninle Güzel” adlı üçüncü şiir kitabında da sevgi yine ön plandadır. Şiirlerinin ana temasını büyük bir çoğunlukla aşk ve sevi şiirlerinden oluşmaktadır. Gelişen çağın, salt kentlerde değil, köylerimizdeki yaşama biçimini de değiştirerek; geçmişe özgü gelenek ve göreneklerle birlikte bazı değerlerimizi yok etmesi, Aşık Rıfat Kurtoğlu’nun da iç üzüncüdür. Eskilerle yenileri karşılaştırırken, şimdiki köy kadınlarına taşlamacı bir dille şöyle der:

“Yakmamış tezeği görmemiş tütün

Her bişeyi gelir çarşıdan satın

“Herifler” çilede “avratlar” hatın

Eski “karılardan karı” kalmamış

Aşık Rıfat Kurtoğlu bu kitabındaki şiirlerinde; Aşık Reyhani ve Karakoç’a sesleniş, Deyzoğlu, köyüm, kara toprak, düzenden şikayet, Ata’ya şikayet, şiirle valiye dilekçe, feleğe sitem, veda, gönüle sitem, gönüle teselli, geceler, dağlar, vefa duygusu, sevgiliden şikayet, sevgiliye sitem, sevgiliye yakarış, sevgiliye çağrı, sevgiliye övgü, sevgiliye özlem, İskilip’e güzelleme, yiten değerler için yakınma, doğa sevgisi, aşk, Mevla’ya yakarış, Mevla’ya şikayet, kültürel değerler, türkülerimiz, kahramanlık gibi temaları işler.

Kurtoğlu’nun kendisiyle olan yarışında, ozanlıkta oldukça mesafe kaydettiğini görüyoruz bu şiirlerinde. Bu süre içinde TRT Repertuarına giren türkü sayısını da ikiye katlamış durumdadır. Bu da ayrıca kutlanması gereken bir başarısıdır.

Bir şirininde, bir ozan olarak kendisini şöyle betimliyor:

“Sinemizde mertlik, cömertlik yatar

Mevla ilham verir bize güç katar

Azcık kıttır ama herkese yeter

Gönül soframızda aşımız bizim.”

(SÜRECEK)