Bugün size “Yabancılara, ‘sığınmacıdır, yardımcı olmak insanlık gereğidir’ yanılgısıyla sınırlarını açma gafletinde bulunan” tarihin derinliklerinden bir devletin akıbetini anlatacak; yorumu size bırakacağım.
Bu devlet, pek çok ulusun atası olarak sahiplendiği ancak tepeden tırnağa bir Türk Devleti olan Sümerlerdir.
Sümerler günümüzden 7-8 bin yıl önce Mezopotamya'ya yerleşerek döneminin en yüksek bir uygarlığını kurmuş bir devlettir.
Sümerler kurdukları uygarlıkla rahat ve rehavet içinde yaşarken, bundan 4500 yıl önce Arabistan içlerinden Akad diye adlandırılan kavmin insanları, Sümer kentlerinde çalışmak için akın akın gelmeye başlar.
Bir kısım Sümerler bunlara karşı çıksa da yönetici konumundaki Sümerler, (Günümüz Türkiye’sinin iktidarı gibi) bu göçlere göz yumarlar.
Ancak 150 yıl içinde işler değişir.
Sığınmacı (bir anlamda nankör) Akadlar sığındıkları kentlerde terör estirmeye, yakıp yıkmaya, sığındıkları toprakların gerçek sahipleri Sümerleri öldürmeye ve (bugün Hatay’a yerleşen Suriyeli Arapların yaptığı gibi) Sümer topraklarını sahiplenmeye başlar.
Ve…
Ve iktidarı ele geçirirler.
* * *
Sümerlerin yaşadığı bu durumu, dönemin bilge kişilerinden bir düşünür, bir kil tablet kanalıyla gelecek kuşaklara şöyle yansıtır.
“BİZ AYIRDINA VARAMADIK; VARDIĞIMIZDA DA ÇOK GEÇ KALMIŞTIK.
SIĞINMACIDIR, SEVAPTIR DEYİP ARAMIZA KABUL ETTİĞİMİZ BU NANKÖR VAHŞİLER BİZİ ve GELECEĞİMİZİ YOK ETTİ.
AFFET BİZİ TANRIM ve de EY HALKIM.
BİZDEN SONRA GELENLER BUNLARI OKUSUN ve BİZİM DÜŞTÜĞÜMÜZ HATAYA DÜŞMESİN.
BİZİM HATALARIMIZDAN DERS ALSINLAR …”
Ve…
Ve Sümer Devleti yıkılır.
Sığınmacı Akadlar, Sümer Uygarlığının üstüne oturur.
Akadlar tarafından çökertilmesi sonrasında Sümerler bir daha eski durumuna gelemez.
İçten içe çöker, daha doğru bir ifadeyle çökertilir.
M.Ö 2000'li yıllarda da bağımsız kimliklerini tümden yitirirler. Sığınmacı sıfatıyla büyük bir uygarlığın üzerine konan Akad ve Babil uygarlıkları çoğunlukla Sümerlerin izlerini taşıdılar.
Kendilerine özgü dilleri ve çivi yazıları uzun süre yaşar.
… …
Bu talihsiz oluşumu Ünlü Tarihçi ve Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ; “Geçmişini bilmeyeni, gelecek işte böyle topa tutar” öz deyişiyle, yeni kuşaklara aktarır.