Hasat yapıldı. Ürünler yok pahasına satıldı. Gelecek yıl için hazırlıklar önceki yıl başladı. Nadasa bırakılan tarlalar yeniden ekildi. Üreticiler, satılan ürünlerden ne kadar para kazandılar? Borçları ne kadar azaldı? Sorular da sorunlar gibi çok. Çözüm yolları bulunacak mı; bunu zaman gösterecek.
Topraktan ürün almak kolay değildir. Ürün tarladan alındıktan hemen sonra pullukla sürülmelidir. Ekim yapılmadan önce pulluk, kazayağı, rotil, patlatma derken beş altı kez toprak sürülür. Yöremizde buğday, arpa her neyse ekimi yapılırken mibzerle toprağa gübre verilir. Daha sonra merdane çekilir. Son bahar aylarında yağmur; kışın kar yağışları beklenir. Beklentiler, hayal kırıklığına dönüşürse çiftçinin yüzü gülmez.
Bahar aylarında üre gübresi, ot ilacı, pas ilacı derken ürün maliyeti artmaya başlar. Yağmurlar yeteri kadar yağmazsa iki yıllık emek boşa gider. İki yıl dur durak bilmeden çalışacaksın. Aşırı kuraklık, zamansız yağan yağmur çiftçileri zor durumda bırakır.
Kabul edelim ki her şey iyi gitti. Topraktan bereket fışkırdı. Ürünler verimli oldu. Çiftçinin yüzü yine gülmeyebilir. Satılan ürünlerden ele geçen, cebe giren para yine masrafları karşılamaz.
Nedeni çok basit: Bizim çiftçilerimiz cahildir! Tembeldir. Başka ülkelerin çiftçileri çalışkandır. Daha verimli, daha kaliteli buğday üretir. (miş)