Seçim dönemlerinde her partili, her politikacı, herkes eteğindeki taşı döker. Dilinin altındaki baklayı çıkarır:

-Ben muhafazakarım.

-Ben milli görüşün temsilcisiyim,.

-Ben sosyal demokratım.

-Ben liberalim.

-Ben komünistim.

O da herkesin yaptığı gibi yaptı. Seçimi beklemedi. Eteğindeki taşları döktü, Dilinin altındaki baklayı çıkardı:

"Ben pazarlamacıyım." dedi.

Seçmenlerden oy istedi.

Halkımız çarşı pazarı sever. 60'lı yılların başında Çorum'da üç gün pazar kurulurdu; perşembe buğday pazarı, pazartesi hayvan pazarı, çarşamba sebze pazarı. Sebze pazarına kadınlar pazarı da denirdi. Alışverişi daha çok kadınlar yapardı. Günümüzde her gün semt pazarları kuruluyor.

Köyde, harman önü Yalancı Abidin(Avanis) . Çingenelerin yolunu gözlerdi. Ucuza aldığı eşeği, ne eder eder, iyi bir eşekle trampa eder, değiştirirdi. Köyün kadınları, harman sonu, bohcacıların yolunu gözlerdi.

Parti yetkilileri "Biz pazarlamacıyız." dediler ya, halk da tuttu bunları, sevdi.

Yirmi yıldır oy alıyor

Yirmi yıldır " Oğlan oynadı oyuna gitti, çoban oynadı koyuna gitti." halkı oyalıyor.

Alıcıya bakar pazarlamacı, fellik fellik alıcı arar.

"Anasını boyar,

Babasına satar."

Ölçüsü ne namus ne ar,

Kâr.

Zaman zaman sorgulayanlar, soru soranlar da olur:

-Dağ nerede?

-Yandı, bitti, kül oldu.

İnanır halk.

Eskiden deveyi havuduyla yutarlardı,* şimdilerde dağı yutuyor karanlık.

Cehaletin, karanlığın egemen olduğu yerlerde mutlu azınlık, hep mutlu yaşar. Halktan toplayabilecekleri para, memlekette satabilecekleri mal mülk her zaman bulunur.

Yok, yok!

Gece Ay ışığı,

Gündüz Güneş,

Kumsalda kum,

Derelerin suyu,

Dağların rüzgarı,

Dağ keçileri,

Yanan ormanlarda yangın yerleri...

"Tavşana kaç, tazıya tut!"

"İt ürür, kervan yürür."

"Kervan,yolda düzülür."

Yolda düzülen kervanla yol bitmiyor, yolun sonu görünmüyor. Sorunlar çoğalıyor. Tepeler dağ oluyor.

Sorun halkta. Aziz Nesinlerin yazdığı, çizdiği, gözlemlediği insan manzaralarında. Her şey ortada, üryan.**

Yedi uyurlar uyandı, sen uyanmadın ey halkım, uyan!

--------------------------

*deveyi havuduyla yutmak: yasal olmayan yollardan büyük yarar sağlamak, herkesin gözü önünde büyük hırsızlık yapmak.

**üryan: çıplak